• Haberler
  • Siirt Haber
  • Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Planlı ve Düzenli Bir Şehircilik

Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Planlı ve Düzenli Bir Şehircilik

-Malum belediye seçimleri yaklaşıyor.Parti içi ve partiler arası kıyasıya bir yarış başladı, her seçimde olduğu gibi listeler, gruplaşmalar, kulisler vs.

-Malum belediye seçimleri yaklaşıyor. Parti içi ve partiler arası kıyasıya bir yarış başladı, her seçimde olduğu gibi listeler, gruplaşmalar, kulisler vs. var. Bunların hepsi, olağan görünse de; birçok zaman dozu aşan rekabetleşme, beraberinde çeşitli zafiyetler getirmektedir. Seçimlerde küskünlükler, dargınlıklar ve hatta birbirlerini sabote etmeler, gibi, handikaplar ortaya çıkabilmektedir. Oy kaygısıyla verilmiş yerli yersiz birçok vaat, seçilen belediyecileri belirli kesimlere adeta mahkum ettirmektedir. Hele hele abartılı ideolojik yaklaşımlar ve zıtlaşmalar; anlamsız ve kısır çekişmeleri tetikleyip durmakta, bu da hizmet bütünlüğünü bozmaktadır.

-Belediyeciliğin önündeki en büyük yapısal sorun, rantiyecilik anlayışıdır. Maalesef öyle bir kesim var ki, sadece cebine çalışmak için, belediye gibi kurumları bir araç gibi görüp, bir şekilde buralarda söz sahibi olmaya çalışıp durmaktadırlar. Bunların görüşü vs. göstermeliktir. Gerçek amaçları ve nihai emelleri, bir şeyler sızdırmak için, belediyelere yamanmaktan başka bir şey değildir.

-Modern bir çağda yaşıyoruz. Şu çağda bile, gelişmiş ülkelerin daha 150-200 yıl önce yakaladıkları düzenli kent mimarilerini bile yakalayabilmiş değiliz. Büyük kentlerimiz bile, çarpık çurpuk oraya buraya rastgele savrulmuş birçok mahalle ve semtlere sahiptir. Yana yana on küsur katlı evle bir iki katlı evler var, imar düzenlemeleri ya zamanında yapılmamış, yapmış gibi yapılmış, yani formalite olarak kağıt üstünde kalmış, ya kaçak göçekten dolayı, bozularak rafa kaldırılmıştır. Oy kaygısıyla, ya da ahbap çavuş ilişkilerinden dolayı; kötü ve yanlış yapılaşmalara gerekli müdahaleler yapılamamıştır. Yanlış yapanların yanlarına kar kalırcasına, imarı olmayan yerlere ya da imara uygun olmayan tarzlardaki kaçak yapılara, aflar çıkarılıp durmaktadır.

-İşte bütün bunlar ve buna benzer birçok neden, kent dokusunu, mimarisini, estetiğini ve trafiğin kötü akışından tıkanıklığına varıncaya kadar, yağan olağan bir yağmurda bile, sel ve taşkınların oluşmasından, hava kirliliğine varıncaya kadar kentlerin çöp içinde kalmasından, durduk yere heyelanla yıkılan binalara varıncaya kadar, birçok sorunu tetiklemektedir. Bazı semtlere ve mahallere aşırı nüfus yığıldığından ve oralarda yeterli kamusal alan planlanmadığından, öğreci sayısını karşılayamayan yetersiz okul binaları, doğru dürüst bahçesi bile olmayan okullar, yetersiz park ve yeşil alanlar, kısacası bina yumağından oluşan semtler,trafiği kaldırmayan dar ve düzensiz yollar, kaldırımsız caddeler, korkunç ve içinden çıkılması mümkün olmayan bir otopark sorunları. Bunların hepsi yanlış belediyeciliğin kötü ürünleri ve menfi sonuçlarıdır.

-Şehirlerde oluşan bu kaos ve kargaşalarda dolayı, yıpratıcı kent hayatı, özellikle İstanbul, Bursa vs. gibi büyük şehirlerimiz başta olmak üzere, bütün büyük ve hatta orta ölçekteki düzensiz şehirlerimizdeki insanlar mutsuz ve tedirgin olmaktadırlar. Sıkışık ve çarpık kentlerimizde, trafikte orada burada oluşan büyük zaman kayıpları ve gereksiz beklemelerden dolayı fazladan sarf edilen yakıtlar; gerek insanlarımıza ve gerekse ülkemize maddi ve manevi zararlar vermektedir.

Bakmadan Geçme