- Haberler
- Siirt Haber
- Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Türkiye'deki Petrol Varlığına Dair
Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Türkiye'deki Petrol Varlığına Dair
Yıllarca Batman ve yakın çevresi ile kısmen de Ergani ve Adıyaman yakınlarında petrol üretimi yapıldı.Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bu keşiflerin dışında Türkiye'nin olduk olmadık yerlerinde Erzurum'da, Muş'ta orda burada petrol arandı.
Yıllarca Batman ve yakın çevresi ile kısmen de Ergani ve Adıyaman yakınlarında petrol üretimi yapıldı. Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bu keşiflerin dışında Türkiye'nin olduk olmadık yerlerinde Erzurum'da, Muş'ta orda burada petrol arandı. Petrol bulma ihtimali neredeyse sıfır olan yerlerde her biri trilyonlarca TL maliyete sebep olan sondaj kuyuları boşu boşuna açılıp durdu. Bu beyhude sondaj çalışmalarından birine, yaklaşık 22-23 yıl önce Erzurum-Pasinler'de birebir şahit oldum. TPAO’da sondajda başteknisyen olarak çalışan bir arkadaşım, benim yerbilimci olduğumu bildiği için dilersem TPAO kampına beraber gidebileceğimi söyledi. Sondaj çalışmalarını yerinde izleyebilme adına teklifini kabul ettim. Erzurum’daki kampta, misafireten kaldığım 3 gün zarfında, karotlarla gelen bilgileri orda çalışan 2 jeoloji mühendisi ve adı Hüseyin olan kamp şefi petrol mühendisi ile değerlendirme esnasında petrol bulma ihtimali sıfır olan yerde 1800 metre gibi sığ bir metrajla ne yapılmaya çalışılıyordu.
Palandöken yanardağ bölgesi olduğu için kalın bir volkan tabakası bulunduğundan, böyle bir derinlikte petrol bulamazsınız, o halde ne yapmaya çalışıyorsunuz diye serzenişte bulunduğumda, bize böyle talimat verildi ve biz metraj dolduruyoruz dedi kamp şefi.
Yıl içinde planlanan şu kadar metrelik hedefe ulaştık mı, görevi tamamlanmış oluyorlarmış. Gerisi bir teferruatmış. Petrol çıkacak sevinci ve umuduyla, kampa tepsi tepsi baklava, yumurta, yoğurt vs. ile kamptakilere ikramda bulunan köylülerin kamyonetle kampa gelişleri halen gözümün önünde. Dayanamayarak, yazık değil mi burada trilyonlarca liralık masrafla devleti boşu boşuna zarara uğratıyorsunuz, bu köylüleri de boşuna umutlandırıyorsunuz diyerek kamptan ayrıldım. Buna benzer birçok yerde, petrol bulma ihtimali sıfır olduğu halde; sondaj aramaları yapılıp durulmuş.
-Oysa Kerkük-Musul petrol sahasının devamı niteliğindeki, Şırnak-Silopi-Cizre sahası es geçilmiş. Batman-Kozluk bölgesini devamı olan Sason'un Mereto Dağı etekleri ve Türkiye'deki petrolün son noktası olan Hazro'da doğru dürüst petrol aranmamış. Eruh ve Gökçabağ'da yıllar önce teknoloji zayıfken, öylesine aramalar yapılıp, bölge zayıf diye geçiştirilmiş. Yazık günah değil mi? Petrolü yanlış yerde arayıp, doğru yerlerde çalışmalar yapılmamış. Bu durum beni bu işten anlayan bir Jeomorfolog ve bilim adamı olarak ziyadesiyle rahatsız ettiği için, Fecebook'taki sayfamda, asfaltit yataklarının şahitlik ettiği gibi, Silopi-Şırnak bölgesinin, Kerkük-Musul Petrol sahasının bir devamı niteliğinde olduğunu ve petrolce zengin olan bu bölgedeki petrollerin, petrol çağı kapanıp da yeraltındaki petroller işe yaramaz bir hale gelmeden, buralarda yapılacak aramalarla, bu yeraltı servetinini değerlendirilmesinin gerektiğine ısrarla vurgu yaptım. Hakeza; Eruh, Gökçebağ ve Hazro bölgelerinde; hatta Tillo’da muhtemel petrolün bulunmasının önemine işaret ettim. You Tube kanalımda yayınladığım bir video ile bu durumu ayrıntılı bir şekilde anlattım. Bu dediklerim birkaç sene önceydi. Hatta, o zamanki milletvekilimiz Osman Ören'e ve birkaç yetkili ve etkili isme, bu hayati bilgilerle bulguları whatsapp üzerinden iletmeye çalıştım. Çok şükür ki; belirli bir zaman sonra işaret ettiğim yerlerde ki; Cudi Dağında Gabar ve Kato Dağları ile Eruh'ta zengin petrol yatakları bulundu. Hazro'dan da müjdeli haber gelmek üzere. İnşallah Gökçebağ'da da çalışmalar yapılır. Siirt ve eskiden Siirt'e bağlı olan Batman'la ile yeni keşiflerin yapıldığı Şırnak mıntıkaları yeraltındaki zenginlik olan "Siyah altın" adı verilen petrolle ülkeyi ihya ederken. Lezzetiyle ve parıldayan altın rengiyle nam salmış; "Yeşil altın" adı verilen Siirt fıstığı ülke ekonomisine değer üzerine değer katıyor. Ilısu barajı ve Botan üzerindeki bir dizi barajda "Beyaz Kömür" benzetmesi yapılan Su gücü enerjisi üretimi, temiz ve çevreci enerji kaynağı olarak, bir zamanlar kullanılan Şırnak'la Silopi kömürlerinin yerini almış durumda.
Bakmadan Geçme





