SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
İnsan bildiği, uzman olduğu veya sevdiği konularda yazıp çizdiği zaman daha yararlı oluyor ve topluma bir mesaj iletebiliyor.Bende buna dikkat etmeye çalışıyorum.
İnsan; bildiği, uzman olduğu veya sevdiği konularda yazıp çizdiği zaman daha yararlı oluyor ve topluma bir mesaj iletebiliyor. Bende buna dikkat etmeye çalışıyorum. Yazılarım, iyi bildiğime inandığım Siirt odaklı konuları içeriyor. Siirt’in, Siirt'linin sorunlarını ele almaya çalışıyorum. İyi yönlerimiz ağırlıklı olmak üzere, aksayan yönlere de değiniyorum.
Son yıllarda bütün dünyada ama özellikle gelişmiş toplumlarda sivil toplum örgütleri topluma götürülecek hizmetlerde, devletle yarışır hale geldiler. Bugün, birçok ülkede güvenlik, vergi toplama gibi bazı temel hizmetlerin dışındaki bütün hizmetler ağırlıklı olarak dernek, vakıf, oda, birlik ve sendika gibi mesleki kuruluşlar eliyle yürütülüyor. Burada hizmetin verilmesi de, götürülmesi de gönüllülük esasına dayandığı için her şey daha düzenli gidiyor ve böyle olunca da hizmet aksaması, yavaşlaması gibi durumlara çok az rastlanıyor.
Ülkemizde de, 1980 ihtilalının ardından büyük bir darbe yiyen, kapatılan ve adeta çil yavrusu gibi dağıtılan sivil toplum örgütlerinin önü, 2003 yılından itibaren açıldı. Bu yıl yapılan önemli bir değişiklikle sivil toplum örgütleri arasında nitelik ve nicelik bakımından çok önde olan derneklerin işlemleri Emniyet Müdürlüklerinden alınarak valilikler bünyesinde faaliyet gösteren il dernekler müdürlüklerine tevdi edildi.
Daha sonra diğer sivil toplum örgütlerinin önünü açmaya yönelik birçok değişiklik daha yapıldı. Bütün bu çalışmalar sonucu ülke genelinde bu örgütlerin fonksiyonları arttı. Toplumda kendilerini daha çok hissettirir hale geldiler. Ancak hiçbir zaman Avrupa ülkelerinde olduğu gibi etkin olamadılar. Daha doğrusu henüz o seviyeye ulaşamadık ve bu alanda alacağımız daha çok uzun yollar bulunmaktadır.
Ülke genelinde durum böyle iken, il genelinde durum daha da kötü. Onlarca işçi ve memur sendikası ile oda ve birlik bulunuyor. Yine onlarca vakıf ve vakıf temsilciliği faaliyet gösteriyor. Bunların yanı sıra son rakamlara göre 200'ün üstünde dernek bulunuyor. Ancak, bunların hem üye sayıları hem de mali güçleri maalesef yeterli değil. Çoğu il dışından genel merkezlerinden destek alıyor. Bu destek kesildiği anda önemli bir kısmı da faaliyetlerine son vermek zorunda kalacak. Bırakın bağışı, üye aidatlarını bile toplayamıyorlar ve bu şartlar altında bulunan sivil toplum örgütlerinden çok daha fazla bir şeyde beklemek akılcı olmaz.
Gönül, bunların bir an önce gerçek misyonlarını icra edecekleri, topluma yeteri kadar hizmet edebilecekleri konuma gelmelerini temenni ediyor.
Bakmadan Geçme





