- Haberler
- 'ŞU MEKTEPLER OLMASAYDI, MAARİFİ NE GÜZEL İDARE EDERDİM'
'ŞU MEKTEPLER OLMASAYDI, MAARİFİ NE GÜZEL İDARE EDERDİM'
Bu espriyi hemen herkes duymuştur, tahmin ediyorum.Bir zamanların Maarif Vekili EMRULLAH EFENDİ'nin 'Şu mektepler olmasaydı, maarifi ne güzel idare ederdim' deyimi, hem güldürmekte, hem düşündürmektedir.
Bu espriyi hemen herkes duymuştur, tahmin ediyorum. Bir zamanların Maarif Vekili EMRULLAH EFENDİ’nin “Şu mektepler olmasaydı, maarifi ne güzel idare ederdim” deyimi, hem güldürmekte, hem düşündürmektedir. Şüphesiz, merhum Maarif Vekili bu cümleyi espri mahiyetinde dile getirmiş, mekteplerin idaresinin ne kadar zor olduğuna dikkatleri çekmiştir.
Şimdiki adıyla Milli Eğitim Bakanlığının yapısını düşünün. Bu yapının içinde, bakan yardımcıları, müsteşarlar, genel müdürler, genel müdür yardımcıları ve üst düzey daha nice bürokratlar yer almaktadır. Üst kademeden, iller düzeyine geçilince de, aynı durum vaki. İl milli eğitim müdürleri, yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri ve daha kimler, kimler. Bütün bunların varoluş amaçları, mekteplerin (okulların) işlerinin yürütülmesi için değil mi! Bütün bu üst düzey varlıkların amacı okullara, sınıflara ve sonuç itibarıyla öğrencilere yönelik hizmetler içindir.
Mektepler olmasaydı, maarif diye bir teşkilâtta kalmayacaktı. Bu açıdan, merhum Maarif Vekili EMRULLAH EFENDİ’nin esprisini iyi çözümlemek gerek.
Bu bir gerçektir ki, son yıllarda Türkiye’mizde maarif sistemi maalesef bir yap-boz tahtasına dönüşmüştür. Bunun neticesi olarak da, eğitim ve öğretimin kalitesinde büyük bir düşüş yaşanmaktadır. Son 15 yıl içinde eğitim sistemimiz tam 15 defa değişti. Her yeni bakan, kendisinden önceki bakanın icraatını beğenmeyerek geniş kapsamlı değişikliklere gitti. 4+ 4+4 sistemi ise maarif sisteminin püsküllü belâsı oldu. 15 yıl içinde, milli eğitim sistemini 15 defa değiştirirseniz, elbette herkesin aklı karışır. Sadece veliler ve öğrenciler değil, öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve bakanlık üst düzey bürokratlarının da kafaları karışır.
Emrullah Efendi’nin “şu mektepler olmasaydı” derken, okullardan çok, mahalle mekteplerini kastettiğini söyleyenler de vardır. Mektepler, genel anlamıyla okul demek değildir. Bu cümleden Atatürk'ün okul çağına geldiği zaman, muhterem Annesi Zübeyde hanım ile muhterem babası Ali Rıza Efendi arasındaki çatışmayı anımsayalım. Zübeyde Hanım, Mustafa'yı mahalle mektebine göndermek istiyor, dini eğitim alsın diye; Ali Rıza Efendi ise ilköğretim okuluna göndermek istiyor, çağın gerektirdiği eğitimi alsın diye. Yani o dönemde birbirinden farklı eğitim veren iki kurum vardı. Bunlar mahalle mektepleri ve çağın gerektirdiği bilgileri veren okullardı. Emrullah Efendi’nin de, mahalle mekteplerine karşı olduğu ilköğretimde Fransa modelini örnek almasından bilinmektedir. Bu açıdan, kurduğu cümlede genel anlamda okulu kastetmediği "şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim" derken. "dini eğitimi destekleyen, iki başlılık yaratan bu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim" demek istediği de akla yakın bir iddiadır.
Maalesef günümüzde de benzeri durumlar yaşanmaktadır. Cemaatlerin, vakıfların ve derneklerin kurdukları müesseselerin, bu ülkeyi ne hallere düşürdükleri FETÖ OKULLARINDAN belli değil mi…
2018/2019 ders yılı başlarken, son 15 yıl içinde, Türkiye’de eğitim sisteminin 15 defa değiştirilmesinde cemaatlerin, derneklerin, vakıfların ve benzeri kurumların etkisi yok mu dersiniz…
Bu duruma bakarak gelin de “Mektepler olmasaydı, maarifi ne güzel idare ederdim” diyen Maarif Vekili EMRULLAH EFENDİYİ RAHMATLE VE MİNNETLE ANMAYIN…
TAŞLAMALAR
MEKTEPLER OLMASAYDI
MAARİFİ İDARE
NE KADAR KOLAY İDİ
DÜŞÜLMEZDİ BU HALE
MEKTEPLER VE OKULLAR
BİRBİRİNDEN FARKLIDIR
FETÖ’NÜN MEKTEPLERİ
OKULLARDA SAKLIDIR
NE HALLERE DÜŞÜRDÜ
MEKTEPLER BU ÜLKEYİ
HELE DÜŞÜNÜN BİR DE
FETÖ’NÜN MEKTEPLERİ
YAP-BOZ TAHTASI GİBİ
MİLLİ EĞİTİMİMİZ
MİLLİ OLMAKTAN ÇIKMIŞ
BİR HALDEDİR BİLİNİZ
Bakmadan Geçme





