Sufi Nımen'in Keşkolü ve Torba Yasalar!

AKP hükümeti, torbalar içinde yeni yasalar ihdas ediyor.Ancak, torbaların içinde birbirleriyle alakalı olmayan öyle yasalar var ki, sormayın gitsin.

AKP hükümeti, torbalar içinde yeni yasalar ihdas ediyor. Ancak, torbaların içinde birbirleriyle alakalı olmayan öyle yasalar var ki, sormayın gitsin.

Torba yasa denilince, aklıma Merhum

SUFİ NIMEN

gelmekte. Ermiş bir zat olduğu konusunda kuvvetli deliller olan Sufi Nımen, Şehrimizde yaşayan bir meczuptu. Uzun beyaz sakalı, yaz-kış üzerinden çıkarmadığı yamalı beyaz paltosu ve hep sırtında taşıdığı bir de torbası vardı. Sufi Nımenin torbasına tasavvufi deyimle

(KEŞKOL)

denilirdi. Bir elinde asası, bir elinde sırtında taşıdığı torbasıyla her uğradığı yere

(Es selam-ü aleyküm)

diyerek seslenen ve çarşıyı baştanbaşa gezen Sufi Nıman’a esnaflar bir şeyler verirlerdi. O da, verilenleri ayırmadan aynı torbanın içine koyar, sonra gider, ihtiyaçlarına göre mahallelerdeki fakirlere dağıtırdı.

İşte bu sebeple,

(Torba Yasa)

denilince Sufi Nıman’ın keşkolünü (torbasını) anımsıyorum. Hükümet de armutla, elmayı toplar gibi birbiriyle ilgisi olmayan bir takım kanunları bir torbanın içine koymakta ve  hayatımızı ilgilendiren bir çok tasarıları torbaya koyarak, ülkenin yasalarını şekillendirmektedir.

Düşünün ki, bazen bir torba yasada 150-200 yasa teklifi bir arada Meclise sunuluyor. İçinde toplumun hemen her kesimi yakından ilgilendiren

(yararına-zararına)

maddeler bulunmakta. Bunların arasında vergi, SSK primleri, araç muayene, gümrük vergileri gibi konularda getirilen af ve yeniden yapılandırmalar yer aldığı gibi, taşeronluk sisteminde kamunun kullanım alanını genişleten maddeler bulunabilmekte. Kamulaştırmalarda vatandaşın dava hakkını sınırlayan maddelerin yanı sıra, görevden alınan üst düzey memurların göreve iadesini zorlaştıran maddeler sıkıştırılmakta. Belediyelerin yetkilerini genişleten veya daraltan maddeler, sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere ücretsiz taşınmaz vermesi gibi maddeler yer almakta…

Torba yasalar, bir bakıma (ayıkla pirincin taşını) deyimini de anımsatmıyor değil. Hani, pirincin içinde, tıpkı pirinç tanelerine benzeyen minicik taşlar var ya! Pirinç pilavı yiyeceğim derken, bir taş takılır ve dişinizi kırar! İşte, bu torba yasalarda da, tıpkı pirinç içindeki gizli taşlar gibi tuzaklar vardır. Vatandaşlar, hatta meclisteki muhalif parlamenterler bile fark etmeden torba yasalarda yer alan hususlar günlük hayatımıza girerler. Diyeceğimiz şu ki, TORBA YASALAR HEP TUZAKLARLA DOLUDUR.

Bu günlerde Meclise sunulan yeni bir torba yasadan bahsedilmekte. Bu torba yasada AKP, AYM'nin iptal ettiği KHK'yle Erdoğan'a tanınan yetkileri TSK Personel Kanunu'nu değiştirerek korumayı amaçlıyor. Buna göre, Erdoğan "disiplinsizlik" ile yaftalanan subayları soruşturmaya gerek olmaksızın, derhal ordudan atabilecek.

AKP'nin Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarını düzenleyen, ilk imzacıları Kahramanmaraş Milletvekili Mevlüt Kurt, Burdur Milletvekili  Mustafa Oğuz ve Uşak Milletvekili İsmail Güneş tarafından 16 Mayıs 2025 tarih ve 92 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair [Torba] Kanun Teklifi" TBMM'ye sunulmuş bulunulmakta.

AKP'nin TBMM Başkanlığına sunduğu Anayasa Mahkemesinin (AYM) iptal kararlarını düzenleyen [torba] kanun teklifi 35 maddeden oluşuyor. AYM kararıyla iptal edilen düzenlemeler doğrultusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri, Yüksek Öğretim Kurumu, Karayolları Trafik Kanunu'nu gibi alanlarda düzenlemeler yapılması öngörülüyor.

Torba yasada yer alan kanun teklifinde bir dizi hüküm, partinin  Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tayin-terfi süreçlerine doğrudan doğruya müdahil olacağı yeni Cumhurbaşkanlığı yetkileriyle donatmayı hedefliyor.

Teklif kabul edildiği takdirde haklarında disiplinsizlikle ilgili işlemlerin sürdürüldüğü subayların TSK’den çıkarılmasına dair Cumhurbaşkanı yetkisi, AYM kararı uyarınca 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na doğrudan hüküm olarak konulacak.

Kanun teklifinin 4. Maddesi 703 sayılı KHK ile yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesinin 07/12/2023 tarih, 2018/117 E. 2023/212 K. sayılı kararıyla iptal edilmesiyle doğan yasal boşluğu giderme gerekçesiyle "Cumhurbaşkanınca teğmen-Albay rütbesinde bulunan subaylardan uygun görülenler hakkında ayırma kararının verilebilmesi[nin] amaçlan[dığını]" kayıt altına alıyor.

Bu yetki artırımının gerekçesi de "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin harekat etkinliğini akamete uğratabilecek vahim disiplinsizlik olaylarına karşı hızlı ve etkili sonuçların alınmasına yönelik tedbirlere başvurulması zaruri [olması]" dolayısıyla, "Maddeyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü ve güvenilirliğinin korunması[nın] amaçlanması" şeklinde ifade edilyor.

Kanun teklifi, bu kapsamda "926 Sayılı, Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu"nun değiştirilmesini ön görmekte. Torba yasa geçerse, asteğmenden, albaya kadar her rütbede subayın geleceği Cumhurbaşkanının iki dudağı arısında olacak ki, bunun anlamı, Orduyu siyasallaştırmaktır. Bu bakımdan çok dikkatli olmak gerek…

TAŞLAMA

HAKKINI ARAYANLAR

SİLİVRİ’Yİ BOYLUYOR

OMBUDSMANSA GENÇLERE

“HAKKINI ARA” DİYOR

“HAKKINI DEĞİRMENDE

ARAMAK” TABİRİ VAR

BU TABİR GÜNÜMÜZE

UYAR MI HEM ÇOK UYAR

“HAK YOK, VAZİFE VARDIR”

GÖZLERİMİ KAPARIM

EMREDİLEN HER NEYSE

DÜŞÜNMEDEN YAPARIM

HAK, HUKUK VE ADALET

ARAYIŞI VAR NEDEN

BU ÜÇ ERK ÜLKEMİZDE

VAR MI, YOK MU GERÇEKTEN

Bakmadan Geçme