• Haberler
  • Genel
  • ŞÜKÜRLER OLSUN ESKİNİN DEĞERİNİ BİLMEYE BAŞLADIK (1)

ŞÜKÜRLER OLSUN ESKİNİN DEĞERİNİ BİLMEYE BAŞLADIK (1)

Ülke olarak son yüzyılda bize ait olan birçok değere sahip çıkamadık.Batılılaşma uğruna adeta bunları elimizin tersiyle ittik.

Ülke olarak son yüzyılda bize ait olan birçok değere sahip çıkamadık. Batılılaşma uğruna adeta bunları elimizin tersiyle ittik. Hiç inceleme araştırma değerlendirme ihtiyacı bile duymadık. Olmaz, diyerek kestirip attık.

Son günlerde gündeme gelen iki konuya değinerek neler söylemek istediğimi daha güzel bir şekilde anlatayım. Osmanlı döneminde tıp fakültelerimizin sayısı belliydi ve her yerde eğitim görmüş doktor bulmak mümkün değildi. Vatandaş sağlığını halk hekimi olarak adlandırdığımız kişilerde arıyordu. Şifayı, bunların imal ettiği ilaçlarda buluyordu. Her bir hekimin bildiği sayısız ilaç formülü vardı. Hatta bazı ilaç formülleri yalnız o hekimlere mahsustu. Bu formülleri kimseyle paylaşmazlar ve bir meslek sırrı olarak saklarlardı. Ancak çok yakınlarına veya kendilerinden sonra o mesleği yapacak kişilere aktarırlardı.

Modern anlamda tıp fakültelerinin kurulması ile birlikte bunları bir kalemde sildik ve görmemezlikten geldik. Yalnız ilaç terkipleri değil sülük, hacamat başta olmak üzere bugün alternatif tıp olarak değerlendirdiğimiz birçok yöntemi de görmemezlikten geldik. Hatta bu mesleklerle uğraşanları bile cezalandırdık. Siirt’te de ünü başka illere nam salmış çok sayıda halk hekimi vardı. Buna en güzel örnek ilimizin 70-80 yıl önceki otantik hayatını anlatan Sedat Murat takma adıyla yayınlanan Prof. Dr. Sait Kemal Mimaroğlu'nun Çarnaçar Mahallesi adlı romanında genişçe yer  verilen Koçer hekim oluşturuyor. Çoğu hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin vatandaşları sağlıklarına kavuşturabilmek için dağ tepe dolaşarak şifalı otları toplarlardı.

Şimdi son yıllarda bu konuda bir geriye dönüş var. En azından devlet bu tür tedavilerin olabileceğini kabul etti. Sosyal Güvenlik Kurumu bu alternatif tedavi yöntemlerinin bazılarının bedellerini ödemeye hazırlanıyor.  Bunlardan daha önemlisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi hemşerimiz bayan Emine Erdoğan’ın bizzat katılıp açılış konuşmasını yaptığı bilimsel kongreler düzenlenmeye başlandı ve bu tür kongrelerle alternatif tıp yöntemleri tekrar gün ışığına çıkarılacak.

Burada insan geçen yıllar içerisinde kaybolan formüllere yanıyor. Kim bilir hangi hastalıkları hem de hiçbir yan etkisi olmadan tedavi edebilen kaç formül kayboldu? Umarım köy-köy,  mahalle-mahalle dolaşılarak bu formüller tespit edilir ve bilimsel veriler ışığında değerlendirilerek uygun olanlar hastaların hizmetine sunulur. Bu konuda halen aileden gelme ilaçlarını hazırlayıp ücretsiz olarak sunan birkaç aile bulunmaktadır.

Bakmadan Geçme