SURİYE KRİZİNDE YENİ BİR SÜREÇ
ABD ile yaşanan gerginliklerin aşılmasına yönelik yapılan görüşmelerin Mart ayı ortalarından itibaren nasıl sonuç vereceklerinin görülmeye başlanacağından söz edilirken, Suriye için üretilecek siyasi çözümün ne olacağı da merak edilmektedir.Ülkemizin, baş
ABD ile yaşanan gerginliklerin aşılmasına yönelik yapılan görüşmelerin Mart ayı ortalarından itibaren nasıl sonuç vereceklerinin görülmeye başlanacağından söz edilirken, Suriye için üretilecek siyasi çözümün ne olacağı da merak edilmektedir. Ülkemizin, başta ABD olmak üzere tüm dünyaya verdiği mesajlarda, Suriye’nin topraklarında gözümüz olmadığı ve Zeytin Dalı Harekatının bekamıza yönelik oluşumları önlemeyi hedeflediği, harekatın sonuç alınana dek kararlılıkla sürdürüleceğine vurgu yapıldı.
ABD taleplerimize kulak verirse, Suriye’ye siyasi çözüm üretme noktasında yeni bir sürecin gündeme geleceğinden söz eden vatandaşlarımız; “Rusya ve İran ile birlikte üç garantör devlet olarak Suriye için üreteceğimiz siyasi çözüm ABD tarafından benimsenmezse o zaman ne olacak?.. Suriye’de yaşananların kimler tarafından tezgahlandığını bilmeyen yoktur. ABD’nin Esad rejimini bir an önce devirme hedefini Rusya engelledi ve bundan sonra da bu düşüncesinin arkasında durması ihtimali çok yüksektir. Uçaklarını düşürdükten sonra bu ülkeyle olan ilişkilerimiz yenilenirken, en üst düzeye çıkarılmaları için de gayret gösteriliyor.. Son gelişmeler, Suriye krizinin çözümünde yeni bir sürecin başlayacağına delalet etmektedir…” diyorlar.
Münih’te yapılan 54. Güvenlik Konferansında bir TV kanalına açıklamada bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov; ABD’nin Suriye’deki politikalarını eleştirdiğinde, bu ülkedeki eylemlerin başından itibaren ülkemizin sınırlarının güvenliği konusunda dile getirdiği rahatsızlığı es geçtiğini belirtirken, aynı zirvede Afrin Harekatını değerlendiren NATO Genel Sekreteri Jans Stoltenbeg’in de; Türkiye’nin güvenlik kaygılarının meşru olduğunu, NATO ülkelerinden hiç birinin Suriye’deki durumdan kendisi kadar zarar görmediğini ifade ederek üye ülkelere yaptığı bilgilendirme nedeniyle teşekkür ettiğine yönelik haberleri okurken hemşerilerim gibi, Suriye krizinin çözümünde yeni bir sürecin başlayacağını düşünmeden edemediğim için, böyle bir süreçte çok daha dikkatli olmanın kaçınılmazlık arz ettiğinin altını çizme gereğini duydum.
DEAŞ terör örgütü için aynı görüş içinde hareket eden ABD ve Rusya’nın Ortadoğu üzerinde çok yönlü hesapları olduğunu bilmeyen yoktur ve bu hesaplar nedeniyle sürecin nasıl seyredeceği noktasında, şimdiden bir tahmin yapmak mümkün değildir. Fakat, ilerde ABD ve Rusya’nın Suriye krizinin çözümünde bir mutabakat sağladıklarına tanık olunursa şaşmak gerektiğini de vurgulamak isterim.
Bakmadan Geçme
