• Haberler
  • Genel
  • SURİYE KRİZİNE ÇÖZÜM ARAYIŞI VE MÜTTEFİKLİK KONUSUNDA…

SURİYE KRİZİNE ÇÖZÜM ARAYIŞI VE MÜTTEFİKLİK KONUSUNDA…

6 yıl içinde yaklaşık 400 bini aşkın vatandaşın yaşamını yitirmesine ve 6,5 milyon insanın da evlerini terk etmek mecburiyetinde kalmasına sebebiyet veren Suriye'deki iç savaşın sonlandırılması için Türkiye, Rusya ve İran ülkelerince yürütülen çalışmaları

6 yıl içinde yaklaşık 400 bini aşkın vatandaşın yaşamını yitirmesine ve 6,5 milyon insanın da evlerini terk etmek mecburiyetinde kalmasına sebebiyet veren Suriye’deki iç savaşın sonlandırılması için Türkiye, Rusya ve İran ülkelerince yürütülen çalışmaların biri daha Rusya’nın Foçi kentinde gerçekleştirilecek yarın…

Suriye krizinin siyasi çözümle aşılabilmesi için garantörlük görevini üstenen üç devlet başkanının, yarın Soçi’de masaya yatıracakları sorunun etraflıca ele alınacağı belirtilirken,  söz konusu görüşme öncesinde Rusya Devlet Başkanı Putin’in Esad ile yine Soçi’de bir araya geldiğini vurgulayan haberler,  “Demek ki, Esad’ın da ne düşündüğü önemseniyor..” yorumuna yol açmış bunuyor doğal olarak…

Komşu ülkede yaşanan iç savaştan en çok olumsuz etkilenen bir ülke olduğumuz için, sözü edilen siyasi çözüme bir an önce ulaşılmasını temenni eden kamu oyumuz; Erdoğan, Putin ve Ruhani’nin yarın Soçi’de gerçekleştirmeleri beklenen üçlü zirve sonrasında yapılacak açıklamaları merak etmekte… Yarınki toplantı öncesinde  üç garantör devletin Dışişleri Bakanları da Antalya’da bir araya gelmişlerdi ve bu toplantıda alınan kararları ihtiva eden  raporu tüm detayları ile görüşecek olan liderlerin, bundan böyle arzulanan sonucun elde edilmesi için nasıl adımlar atılması gerektiği  noktasında mutabakat sağlamaya çalışacakları belirtilmekte…

Bir müddet önce yapılması programlanan “Suriye Halklar Kongresi”ne PYD’nin davet edilmesi, ülkemiz yetkililerince “Böyle bir masada yer almamız mümkün değildir” diye tepki gösterilmesi üzerine ertelenmişti ve yarınki toplantıda bu konunun da görüşüleceğine muhakkak gözüyle bakılmakta… Putin’in Esad ile yaptığı görüşmeye gelince,  kamu oyumuzdaki değerlendirmelerde dile getirildiği gibi ne düşündüğünün önemsendiği anlamına gelmektedir kanımca da… “Suriye Halklar Kongresi’ni PYD katılırsa biz o masada olmayız..” tepkisini seslendiren ilgililerimiz, Esad yönetiminin de böyle bir toplantıda dikkate alınması durumuna nasıl bir tepki verecek, kamu oyumuzca merak edilen bir başka husus…

Ajans haberlerinde Esad’ın “Suriye’deki siyasi sürece dış güçlerin müdahil olmaması konusunda Rusya’nın desteğine güveniyoruz...” demiş olmasını, Putin’le yaptığı görüşmede, kendisinde güvence aldığının bir göstergesi olarak gören bazı yurttaşlarımız; “Herhalde, gerekirse bu komşu ülkeyle de yeniden bir dostluk ihdas edilecek…” diye vurguluyorlar görüşlerini…

Dış politikanın ne kadar büyük önem taşıdığı, bölgemizde yaşanan ve zaman zaman gün ışığına kavuşan sonuçlarından anlaşılmakta… Uzun yıllardan beri “Dost ve müttefik” olarak bağrımıza bastığımız ABD’nin, DEAŞ dışında terör olarak gördüğümüz gruplara silah ve mühimmat desteği vermesi, Rıza Zarrap üzerinden ülkemize kumpas kurumak istendiğinin belirtilmesi, 15 Temmuz alçak darbe kakışmasının elebaşı olan şarlatanı himayeye devam etmesi, keza ABD’nin güdümünde olduğu tartışılmaz olan NATO’nun, Norveç’teki tatbikat esnasında özrü kabul edilemez bir küstahlığın sergilenmesini önlememiş olması, dış dostluk ve müttefikliklerin çok sağlıklı şekilde sorgulanarak gereğinin yapılmasını kaçınılmaz kıldığı gerçeğini gözler önüne sermiştir bir kez daha…

Bakmadan Geçme