• Haberler
  • Genel
  • SURİYE'YE MÜDAHİL ÜLKELERİN KENDİLERİNE GÖRE HESAPLARI VAR!

SURİYE'YE MÜDAHİL ÜLKELERİN KENDİLERİNE GÖRE HESAPLARI VAR!

Türkiye'nin, neden Suriye konusuna müdahil olduğunun sebebi gayet açıktır.Hiçbir devlet, kendi sınırında bir terör koridorunun oluşmasına müsaade etmez.

Türkiye’nin, neden Suriye konusuna müdahil olduğunun sebebi gayet açıktır. Hiçbir devlet, kendi sınırında bir terör koridorunun oluşmasına müsaade etmez. Çünkü bilir ki, işi dönüp dolaşıp başına belâlar açacaktır.

Türkiye'nin Afrin'deki terör varlığına yönelik Zeytin Dalı Harekatı sürerken, binlerce kilometre öteden gelip Suriye'de savaşın içinde bulunan ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İran gibi ülkeler de var? Peki bu ülkelerin amaçları nedir? Neden Suriye'deler?

ABD’nin hedefi bellidir. Ortadoğu’da sınırları değiştirerek, zengin petrol kaynaklarını sömürmek ve 51. Eyaleti konumundaki İsrail’in varlığını sürdürmesini teminat altına almak.

Rusya ise, Bölgedeki gücünü korumak ve Akdeniz’e  açılmak için Suriye üzerinden yol almak istemekte. Tabii, bir amacı da zengin petrol yataklarına ortak olmaktır.

İran, Şiilik saikiyle Suriye’yi korumak amacı yanında, Bölgedeki etkinliğini muhafaza etmeyi amaçlamakta. Büyük Ortadoğu Projesinde, İran’ın da bölünmesinin amaçlandığı bilincinde.

Suriye'deki iç savaştan en çok etkilenen ülke tüm dünyanın da kabul ettiği gibi Türkiye’dir. 3.5 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, iç savaş ortamında sınırının bitişiğindeki Suriye topraklarında baş gösteren terör örgütlerinin de tehdidi altında. Daha önce Fırat Kalkanı Harekatı ile bölgeyi IŞİD varlığından temizleyen Türkiye, şimdi de Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin merkezli PKK/PYD terör örgütüne darbe üstüne darbe indiriyor. Türkiye'nin Afrin operasyonu eleştiren ancak kendileri binlerce kilometreden gelip savaşan hangi ülkeler var ve amaçları neler? Neden Suriye'deler? İşte Suriye'de savaşan o ülkeler ve Suriye'de bulunma nedenleri...

Esad rejiminin en güçlü savunucularından biri olan İran, rejim güçlerine para, silah ve istihbarat desteği veriyor. İran Devrim Muhafızları'nın en etkili generali Kasım Süleymani komutasındaki binlerce İran askeri, Esad rejimi ile birlikte sivil asker ayrımı yapmadan katliamlara devam ediyor. İran'ın yönlendirmesiyle Lübnan'daki Hizbullah savaşçıları da Suriye'de savaşıyor.

İran Orta Doğuda Şii yayılmacılığı politikası için Irak, Suriye, Lübnan ekseninde yoğun faaliyetleri olan bir ülke. Halkının büyük çoğunluğu sünni olan Suriye'de yönetimi Şia ile aynı düzlemdeki Nusayrilerden oluşuyor... Tahran yönetimi de Suriye'deki iç savaşa müdahil olarak Şiiliğin koruyucusu rolüne soyunuyor. İran ayrıca Suriye'de Esad'ı iktidarda tutarak şii kordonu ve etkisini kaybetmek istemiyor. Esad da İran'ın İslam dünyası liderliği mücadelesine kayıtsız şartsız destek veriyor...

ABD, 2014 yılından beri hava saldırıları düzenleyen IŞİD karşıtı uluslararası koalisyona öncülük ediyor. Muhaliflerle birlikte savaşmaları için yüzlerce Amerikan komandosunu da bölgeye göndermiş bulunmakta. ABD'nin Suriye'deki en büyük müttefiği (KARA GÜCÜM) dediği terör örgütü PKK/PYD. Bu terör örgütlerine  bugüne kadar binlerce TIR silah ve mühimmat yardımı yaptı. IŞİD'den temizlediği Rakka gibi kritik bölgeleri ve enerji yatağı Deyrizor'u PKK'nın kontrolüne verdi. TSK'nın Menbiç'te temizlik yapmasına şiddetle karşı çıkıyor ve gerekirse TSK'ya karşı savaşacağı tehdidinde bulunuyor.

ABD'nin açıkladığı öncelik, IŞİD ve Suriye'deki diğer aşırı grupları yok etmek. Ancak gerçekte Ortadoğu'nun bekçisi rolüne devam etmek ve Suriye'nin petrol ve gaz gibi zengin enerji yataklarını kontrolü altına almak ilk önceliği. ABD'nin bir diğer önceliği ise İran'ın bölgede hakim güç olmasını engellemek. Tabii ki Rusya'nın bölgede etkin güç olmasını engellemek de ABD'nin önceliklerinin başında geliyor. Barack Obama döneminde "Esad gitmeli" diyen ABD'nin bu politikasında Donald Trump ile birlikte belirsizlik var.

Rusya, 2015 yılında başlattığı hava saldırılarıyla Esad'a destek verdi. Bu destek, cephede ibrenin rejim lehine dönmesini sağlayan en önemli faktörlerden biri oldu. Esad'in Wagnerleri denilen Rus paralı askerler rejim güçleriyle birlikte savaşıyor. Rus savaş uçakları sadece IŞİD'i değil tüm Esad muhaliflerini vururken, Doğu Guta gibi bölgelerde sivil halk da Rusya'nın katliamlarından nasibini alıyor.

Rusya, hem Esad'ı iktidarda tutarak hem de Lazkiye'deki askeri hava üssüyle Tartus'taki donanma üssünün güvenliğini sağlayarak Ortadaoğu'daki nüfuzunu sürdürmek istiyor. Rusya bu süreçte Suriye'deki askeri üs sayısını artırarak yüzyıllardır süre gelen "sıcak denizlere inme" hayalini de tam anlamıyla gerçekleştirmek istiyor. Rusya'nın bir diğer amacı ise Suriye'nin enerji kaynaklarının ABD kontrolüne geçmesini engellemek. Bunun için geçtiğimiz hafta Rus paralı askerleri Esad güçleriyle birlikte Deyrizor'daki gaz ve petrol sahasında bulunan PKK/PYD'ye saldırmış, ABD bu saldırıya sert cevap vererek yüzlerce Rus paralı askeri ile Esed milisini öldürmüştü.

İsrail, savaşın başlamasından bu yana öncelikli olarak Suriye'deki Hizbullah ve İran hedeflerine hava saldırıları düzenlemekte. İsrail’in amacı, kendi inancına göre vaat edilmiş toprakları ele geçirmek.

Görüldüğü gibi, Suriye’de bulunan bütün ülkelerin kendilerine göre hesapları var. Kendini koruma amaçlı olarak müdahil olan tek ülke ise Türkiye.

Bakmadan Geçme