TAVAN YAPAN İŞSİZLİK!

TÜİK verilerine göre ülkemizde işsizlik oranı son 5 yılın zirvesinde. Son 5 yılda işsizlik gerçek anlamda tavan yaptı. Son 5 yılın en yüksek oranına ulaşıldı. İşsizlik oranı yüzde 11,2. Tabii, bu bilinen işsizlik oranı. Gizli işsizlik ise yüzde 20’ler dolayında. Emekli olabilmek için, kendi sigortalarını yatıran işsizler mi ararsınız, iş yerini kapattığı halde, Bağ-Kur primini yatırmaya devam edenler mi! Emekliliğine 4-5 yıl kalmışken, işini kaybeden vatandaş ne yapsın. Bir şekilde borçlanarak, elindeki avucundakini satarak bağ-kur veya SSK primini yatırmaya çabalıyor. Zaten böyle yapmazsa, ödediği primi sağlık harcamaları için yapacak. Yani, resmi kayıtlarda iş sahibi görünüp de, işsiz olanların sayıları hiç de az değildir! Aileleri, çok sayıda çocuk sahibi olmaya teşvik edenler, bir de bunların geçimleri için gerekli ortamı sağlasalar, saraylar yapacaklarına iş yerleri kursalar ya!

Kendi ülkemizin işsizleri yetmiyormuş gibi, bir de Suriye’den işsizler ithal ettik. Böyle denilince,

(ne yani, bize sığınan bu

insanları kabul etmese miydik!)

diye zeytin yağı gibi üste çıkmıyorlar mı! Samimi olarak soralım ve samimi cevaplarını alalım. Siz bu Suriyelileri Allah rızası için mi ülkeye aldınız, yoksa kendi beceriksiz dış politikanızın sonucu olarak mı bu duruma getirdiniz.

Türkiye’de, 4 milyonun üzerinde Suriyeli nüfus var. Büyük bölümünün geçimleri dilencilikten! Kendi işsizlerimiz, dilencilerimiz yetmiyordu, onlara 4 milyon daha ilave yaptık. Ben, dilenen bu Suriyelileri gördükçe hep (Allah, bu hale düşmenize yol açanların belalarını versin!) diye beddua ediyorum! Beddua etmek iyi değil amma, bazen da gerekli olduğunu kabul etmek lazım!

Türkiye’de, sözde istikrarsızlıkların yaşandığı koalisyon dönemlerinde bile işsizliğin boyutları böylesine yüksek değildi. Üniversite mezunu işsizlerin sayılarının bile 1 milyon olduğu, bunların 300 bininin öğretmen adayları oldukları belirtilmekte.

Türkiye’de, üniversite mezunları için bile iş bulmanın bu kadar zor olmasına karşılık, kimileri için gayet kolay. AKP’li Bakanların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, il başkanlarının, yönetim kurulu üyelerinin ve diğer yandaşlarının çocuklarının iş bulmaları kolay mı kolay! Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen soru önergelerinden öğreniyoruz ki Maşallah(!) hepsi de çok üstün kabiliyetli oldukları için, istisnai memurluklara atanan bakan zedeler ve sair için işsizlik diye bir sorun yok! Kendi yandaşlarına kıyak işler ayarlamak için yönetim kurulu üyelikleri ne güne duruyor.

Bu ülkede işsizlik varsa, fakirlerin ve torpilsizlerin sorunudur. Babanız, amcanız, dayınız veya başka yakın bir tanıdığınız bakansa, milletvekiliyse, belediye başkanıysa ve diğer alt kademelerde bile parti görevlisiyse, sizin iş bulmanız gayetle kolaydır. Bunun için üniversite mezunu olmanıza da gerek yoktur. Bunların işe adam değil, adama iş bulmak gibi sihirli bir formülleri var! O zaman, aklımıza pratik bir çözüm yolu geliyor. İşsiz olanlar, yandaş olsun, herkes iş bulsun…

ÖKÜZ Kİ, HEM NE ÖKÜZ!

Şehrimizin

HELVACILAR

Çarşısında iş yeri bulunan

AMMO ELYAS’ın

yanına bir gün tanıdık bir köylü gelmiş. O zamanlar, tarlaları sürmek işi için traktör yerine öküzler, çifte koşulurmuş. Tanıdık köylü

Ammo Elyas’a:

-Bize iki çift öküz lâzım. Ama, çok güçlü kuvvetli olsunlar. Parası önemli değil.

demiş ve yardımcı olmasını istemiş.

AMMO ELYAS’ın

da aklına bir cinlik gelmiş. Aynı çarşıda bulunan, adları

“ÖKÜZLER”E

çıkmış ve kendileri de bu lâkaplarından haberdar olan iki kardeşin dükkânını tarif ederek:

-O dükkâna git. Orada çok iyi CİNS ÖKÜZLER VAR. ÖYLE ÖKÜZLER Kİ, HEM NE ÖKÜZLER! Onlardan iyisini bulamazsın! Benim de selâmımı söyle!

demiş.

Saf köylü de tarif edilen iş yerine gitmiş ve

Ammo Elyas’ın

da selâmını söyleyerek:

-Sizde, iyi cins İKİ ÖKÜZ VARMIŞ. Benim de tarlada çift sürmek için İKİ ÖKÜZE İHTİYACIM VAR. Göreyim, pazarlığını yapalım. Beğenirsem ve fiyat uygun gelirse, alacağım!

diye konuşmuş.

Ammo Elyas’ın bu köylü vasıtasıyla kendilerine

DOLAYLI OLARAK (ÖKÜZLER)

mesajını gönderdiğini anlayan kardeşler, zavallı köylüye etmedik hakaret bırakmamışlar. Getirildiği oyunu anlayıp, yakasını

ÖKÜZ KARDEŞLERİN

ellerinden zorla kurtaran köylü,

Ammo Elyas’a

giderek, kendisine oynadığı oyundan dolayı sitemde bulunmuş.

Ammo Elyas,

duyduklarına kahkahalarla gülerek:

-ÖKÜZ OLMASALARDI, zaten şakadan anlar, güler geçerlerdi!

demiş…