TBMM, ACİL OLARAK OLAĞANÜSTÜ TOPLANMALI!
25 Eylül 2017 günü Kuzey Irak'ta (BAĞIMSIZLIK İÇİN REFERANDUM) yapmak kararlılığında olan Barzani'ye karışı alınacak tedbirlerin 22 Eylül günü Milli Güvenlik Kurulunda görüşüleceği açıklanmış bulunuyor.22 Eylül günü, yani referanduma sadece 3 gün kala Tür
25 Eylül 2017 günü Kuzey Irak’ta
(BAĞIMSIZLIK İÇİN REFERANDUM)
yapmak kararlılığında olan Barzani’ye karışı alınacak tedbirlerin 22 Eylül günü Milli Güvenlik Kurulunda görüşüleceği açıklanmış bulunuyor. 22 Eylül günü, yani referanduma sadece 3 gün kala Türkiye’de Milli Güvenlik Kurulu’nun toplanarak kararlar alması ve alınacak kararların açıklanması, bu işte ne kadar geç kalındığının işareti olduğu gibi, samimiyetini de sorgulamak gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.
Mesut Barzani’nin referandum kararını 7 Haziran’da açıkladığı düşünülürse, o zamandan bu zamana geçen 3,5 aylık süreye rağmen, kararın Türkiye’ye yansımalarının ve alınması gereken tedbirlerin neden referanduma 3 gün kala görüşülecek olmasının izahını yapmak oldukça zordur.
3,5 ay susacaksın, referanduma 3 gün kala konuşacaksın. Oysa bu durum Türkiye için hayat memat meselesi bir konudur. Barzani, Kuzey Irak’ta bağımsızlık ilan ederse, bundan en çok etkilenecek ülke elbette Türkiye’dir. Barzani’nin hayalindeki Kürdistan, Türkiye’nin 23 ilini de kapsıyor. Barzani’nin kontrolündeki televizyonların hava durumu raporlarını sunarken (KÜRDİSTAN) olarak isimledikleri haritaya bir bakın. Türkiye’nin 23 İlinin bu haritaya dahil edildiğini göreceksiniz.
Referanduma sadece 3 gün kala 22 Eylül'de önce Milli Güvenlik Kurulu ve akabinde Bakanlar Kurulu toplanarak,konuyla ilgili kararlar alınacak olması, çok geç kalmış bir uygulama olmayacak mı. Kaldı ki, bu çok hassas ve önemli milli bir konudur. Sadece MGK ve Bakanlar Kurulunda değil, TBMM genel kurulunda ivedilikle görüşülmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gerçek temsilcisi sadece ve sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Bölgemizdeki ülkeleri bölmek için uygulanan politikaların bir parçası olan Kuzey Irak’taki referandum olayı Türkiye açısından oldukça önemli sonuçları olacak bir uygulamadır. Projenin amacı, Kuzey Irak ve Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridorunun oluşturulmasıdır. Buna asla müsaade edilmemelidir. Geç kalınmış da olsa, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınırda başlattığı tatbikatı içtenlikle destekliyoruz. Kahraman Ordumuzun oldu-bittilere müsaade etmeyeceği inancını taşıyoruz. Ancak, yine de bu konuda TBMM’nin acilen özel bir oturum düzenlemesini öneriyoruz.
“KARIN SENDEN HAYASIZMIŞ!”
Siirt’te, eskiden kimin hangi partiden olduğu kesin belliydi. Hatta, kişi olarak değil her aile kendi aile büyüğünün tuttuğu partiyi desteklerdi. Bunun için seçim zamanlarında, şimdi olduğu gibi, her partiye girip çıkan ve her partiden görünen kimseler de yoktu. Bir kardeş bir partide, diğeri öbüründe bu hiç olmazdı. Tabii, parti içi gruplaşmalar ve hizipleşmeler HER ZAMAN VARDI. ama, sonunda bütün taraflar, kerhen de olsa yine kendi partilerinin adaylarını desteklerlerdi.
Bir seçim zamanında, adaylarından birinin yazıhanesinde toplanan taraftarları seçimle ilgili stratejilerini belirlerken, söz dönmüş dolaşmış yemek konusuna gelmiş. Partililerden biri:
-Valla bugün bizim evde cokat (bumbar=sucuk) yapmışlar. Ben gidip karnımı güzelce bir doyuracağım!
diyerek, diğerlerine nispet yapmış.
Aralarında teklif olmadığı için Aday olan Avukat:
-Bizim hanım cokatları (bumbar=sucuk) çok seviyor. Zavallı yabancı (Siirtli değil anlamında) yapmasını bilmiyor. Bize bir kap gönderin de, yesin, demiş!
Bunun üzerine, “yemeğimiz cokat” diyen partili:
-Dur, hele eve bir telefon edeyim, duruma bakayım!
diyerek Avukatın yazıhanesinden, kendi evine telefon açmış. Karısına söylemiş:
-Bizim Avukat beyin hanımı cokatlara aşarıyormuş. Bir kaba koy da çocukla evlerine gönder!
demiş.
Karşıdan ne cevap verildiğini duymamışlar amma, telefonda konuşan partili, kahkahalarla gülerek Avukata söylemiş:
-Bizim hanım diyor ki, “Avukat beye sor, hanımı kalın sucuklardan mı hoşlanır! İnce sucuklardan mı!”
Bu soru üzerine, Avukat dahil, yazıhanede bulunanların hepsi kahkahalarla gülmüşler. Avukat, yine gülerek:
-Ulan! senin karın, senden de hayasızmış! demiş…
Bakmadan Geçme





