TESİSLERİN ÇOĞU KAZANIYORDU
Ülkemizde özelleştirilerek sakız fiyatına elden çıkarılan tesislerin tümüne yakını hizmete açıldıkları ilk yıllarda kazanç sağlıyorlardı ve istihdamda büyük faydası görülen söz konusu tesislerin, özelleştirildikten sonra da yine kazanca geçtikleri belirti
Ülkemizde özelleştirilerek sakız fiyatına elden çıkarılan tesislerin tümüne yakını hizmete açıldıkları ilk yıllarda kazanç sağlıyorlardı ve istihdamda büyük faydası görülen söz konusu tesislerin, özelleştirildikten sonra da yine kazanca geçtikleri belirtiliyor. Devletimizin sırtında kambur konuma gelen tesislerin yok pahasına satıldıkları görüşü halkımızca paylaşılan bir görüştür ve aynı tesislerin yeniden devlet eliyle kurulmak istenmesi halinde satıldıkları fiyatın 15-20 katı bir harcama gerekeceği ifade edilmektedir.
Son günlerde ülkemizin önemli gündemleri arasında yer alan Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik tepkiler devam ederken Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın yaptığı yeni bir açıklamanın düşündürdüğü gözlemleniyor. “Şartlarımız uyduğu taktirde Tarım Kredi Kooperatifleri olarak birkaç fabrikayı almayı düşünüyoruz..” sözlerini içeren açıklama; ağırlıklı olarak; “Bu düşüncenin hayata geçirilmesi mümkün değil, çünkü özelleştirme ruhuna aykırı düşer..” diye değerlendirilmektedir.
Günümüze dek gerçekleştirilen tesislerden yaklaşık 70 milyar dolar gelir elde edilmiştir ve halkımızın paylaştığı “Yok pahasına satıldılar!..” görüşünün, bu konuda uzman olan kişilerce de ifade edildiği yaygın söylemlerden anlaşılmaktadır. İçlerinde “Altın yumurtlayan tavuk” hükmünde olan tesislerin yok pahasına elden çıkarılmış olmaları ekonomik açıdan çok önemli bir kayıptır.
İstihdam açısından önem taşıyan kazanımlarımız tesislerin devlet sırtında kambur duruma gelmeleri nedeninin, siyasetçilerimizin bu tesisleri arpalıklara dönüştürmeleri olduğu, acı da olsa gerçektir ve yapılan özelleştirmede “Altın Yumurtlayan Tesisler” olarak ifade edilen tesislerin zarar eden tesislerle aynı kefeye konmaları hiç de doğru olmamıştır. Siyasiler, ülkemizin bu önemli kazanımlarını istihdam alanında arpalıklara dönüştürmek yerine yenilerini kurarak ekonomiye kazandırsaydılar, işsizlik oranı düşük düzeyde kalacaktı ve maalesef elden çıkarılan tesislerin yenilerini mevcut ekonomik koşullarda gerçekleştirme imkanı söz konusu değildir. Ekonomik açıdan sadece cari açığımızın arttığı olumsuzluğuna baktığımda; sakız fiyatına elden çıkarılan tesislerden elde edilen gelirden İMF borcunun ödenmiş olmasıyla teselli buluyorum.
Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi hususu, sanırım bir müddet daha ülke gündeminde kalmaya devam edecektir derken, birkaç fabrikanın Bakanlıkça değerlendirilmesine imkan tanınmayacağı görüşünde olduğumu da vurgulamak isterim.
Bakmadan Geçme





