TÜRKİYE, ABD'Yİ BM'YE ŞİKÂYET ETSE NE OLUR!
Türkiye'nin, ABD'yi Birleşmiş Milletlere şikâyet edebileceği konusunda uzman görüşleri var.Şikâyetin konusu, ABD'nin terör örgütlerine yaptığı silâh yardımı ve verdiği lojistik destekler.
Türkiye’nin, ABD’yi Birleşmiş Milletlere şikâyet edebileceği konusunda uzman görüşleri var. Şikâyetin konusu, ABD’nin terör örgütlerine yaptığı silâh yardımı ve verdiği lojistik destekler.
ABD’nin, Suriye’de terör örgütü PKK’lıların aktif rol aldığı YPG/PYD’ye açık şekilde destek verdiği, 5 bin tır dolusu silah yardımında bulunduğu, bu durumun uluslar arası anlaşmalara aykırı olması yanında, kendi anayasasına göre de suç olduğu vurgulanmakta.
ABD’nin silah yardımında bulunduğu, lojistik destek verdiği YPG/PYD ile PKK ilişkisinin ispatlanmış olmasından yola çıkarak, ABD yönetiminin Amerikan anayasasına göre suç işlediğini belirten konunun uzmanları, Barack Obama’nın başkan olduğu dönemde Beyaz Saray’da kurulan Terörle Mücadele İstihbarat Birimi’nin raporu anımsatılarak ABD anayasasında yer alan,
“Listelenmiş terör örgütlerine destek vermek anayasal suçtur”
hükmünün gündeme getirilebileceğini söylüyorlar. Bundan hareketle ABD’nin kendi anayasasına göre anayasal suç işlediği iddiasıyla BM’e dava açabilir. Gerekçe olarak da YPG/PYD’ye yapılan silah desteği, eğitim ve bunu ispat eden açıklama, bilgi belge ve fotoğraflar var.
Bütün bunlar gerçek ama ABD’yi Birleşmiş Milletlere şikâyet etsek bile alabileceğimiz sonuç nedir. Elbette (HİÇ!) Çünkü, ABD’nin VETO hakkı var. Şikâyeti Birleşmiş Milletlere sunsak bile, ABD veto edecek ve yapılan şikâyet kadük olacak.
Ancak, bu konuda ABD’ye bir yaptırım uygulamak mümkün olmazsa bile, suçluluğunun Birleşmiş Milletlere taşınması açısından yine de iyi olur. Gerçi, ABD’nin iki yüzlülüğünü bütün dünya devletler de biliyorlar ama, sonuç itibarıyla yaşanan durum (bükülemeyen elin öpülmesi)dir.
Hem zaten ABD ile Suriye arası uçuş mesafesi 11 bin kilometreyken, okyanus ötesinden gelerek, Ortadoğu’yu karıştırması da silah gücünden kaynaklanmıyor mu…
ANEKDOT
Osmanlı İmparatorluğunun güçlü döneminde Sırbistan fethedilmiştir. Sırbistan’ın esir alınan Prensi, fethi gerçekleştiren Mahmut Paşa’ya:
-Ne hakla ülkemizi istila ediyorsunuz?
diye sorunca, Paşa onu zamanın en modern silahlarıyla dolu bir depoya götürerek cevap verir.
-İşte, bu silahların verdiği hakla!
Sözün özü: Dünyanın hali böyledir. Kim güçlüyse, onun hükmü geçer. HAK DEĞİRMENDEDİR!
Bakmadan Geçme





