- Haberler
- TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI
TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI
Almanya yönetiminin aylardan beri ülkemize yönelik tutumu düşmanlık içeriyor ve 24 Eyül tarihinde bu ülkede yapılacak olan Federal Parlamento seçimlerinde birbirlerine rakip adaylardan 4.kez seçime katılacak olan Başbakan Merkel ile Sosyal Demokrat Parti
Almanya yönetiminin aylardan beri ülkemize yönelik tutumu düşmanlık içeriyor ve 24 Eyül tarihinde bu ülkede yapılacak olan Federal Parlamento seçimlerinde birbirlerine rakip adaylardan 4. kez seçime katılacak olan Başbakan Merkel ile Sosyal Demokrat Parti lideri Schulz’un
katıldıkları “Siyasi Düello” canlı programında, kendilerine ülkemizle ilgili tevcih edilen soruları yanıtlarlarken, söz konusu düşmanlığı vurguladıkları gözlemlendi her ikisinin de… Ekonomik açıdan Avrupa ülkeleri arasında en çok münasebetimiz olan Almanya’nın yöneticileri, ülkemizin gittiği referandum döneminde orada yapılmak istenen konuşmalara müsaade etmemelerinden kaynaklanan gerginlik, daha sonraki süreçte tırmandı daha da… Terör konusunda çifte standart uygulayan Almanya, ülkelerine sığınan teröristlere de kucak açtı ve Türkiye’ye iade edilmeleri talebine kulak tıkadı aynı zamanda… Ülkemize karşı sergilenen bu tavrı “24 Eylül’deki seçim vesilesiyle bir siyasi malzeme olarak kullanılması” diye okuyanlar varsa da, katlmadığımı belirtmek isterim bu görüşe… Gerçi Almanya’da yaşayan ve seçmen sıfatını kazanmış olan yurttaşlarımız bulunuyor ama, oy kullanacakların sayısına göre çok düşük oranda kalıyorlarmış yapılan açıklamalara göre… Hem, şayet “Bir oy da bir oydur” sözünün içerdiği önem doğrultusunda bir muhasebe yapılacak olursa, canlı programa çıkan Başbakan Merkel ile Sosyal Demokrat Parti lideri Schulz’dan birinin, ya da ikisinin; ülkelerindeki Türk seçmenlere şirin görünmeleri gerektiğine hükmedilmesi gerekmez mi sizce de… Demek ki iki rakip aday, Türkiye ile ilgili olumsuz söylemlerde bulunduklarına göre ülkelerindeki yurttaşlarımızın oylarını önemsemiyorlar demektir ve bu tutumları, ülkemize karşı düşmanlık güdüldüğü gerçeğini ağırlıklı kılmakta…
Yıllardan beri AB şemsiyesi altına girmeye çalışan ülkemizin AB ile olan müzakerelerine son verilmesi, sadece Almanya’nın isteği doğrultusunda gerçekleştirilemez elbet… Diğer AB üyeleri böyle bir isteği nasıl değerlendirirler noktasında bir tahminde bulunmak ise oldukça zor…
Çünkü, “Müttefik ve dost” diye kabullenilip yıllardır halkımıza bu sıfat ile tanıtılanlar bile, düşmanca bir tavır içindeler ülkemize karşı… İşte bu gerçek nedeniyle kahrolmamak imkansız…
Şayet bizlere cennet bir vatan armağan eden atalarımızın işaret ettikleri muasır medeniyet düzeyini yakalamada rötar yapmamış olsaydık, bugün ülkemiz; önemli sorunlarla boğuşmak zorunda kalmayacak,
AB’nin kapısını çalma gereği duymayacak ve belki veto hakkı kullanan ülkeler arasında yerini alarak söz sahibi olacaktı onlar gibi… Bunun içindir ki “Daha çok çalışıp üretmeliyiz” sözü de lafta bırakılmamalı!
Bakmadan Geçme





