ULUSAL EGEMENLİK BAYRAMIMIZ!

Pazartesi günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 98. yıl dönümüdür. Bundan 98. yıl önce ilk MECLİS-İ MEBUSAN KURULMUŞ ve daha sonra BU TARİH, Gazi Mustafa Kemal (ATATÜRK) tarafından çocuklara Bayram olarak kutlanmak üzere armağan edilmiştir. Meclis-i Mebusanın kurulmasından TAM 98 YIL GEÇTİ. Ama işin gerçeği şu ki, bu ülkede demokrasi halâ rayına oturmuş değildir.

“HÂKİMİYET-İ MİLLİYE”

esasına dayanan sistem, hâlâ darbelere maruz kalmakta, halkı temsil etmek üzere seçilenler zaman, zaman alaşağı edilmektedirler.

TBMM, 1920 yılında kurulan bir MECLİSİN BENZERİNİ bir daha görememiştir. İlk kurulan bu Meclis, kefenlerini boyunlarına sararak görev yapan mebusların yer aldıkları meclisti. İlk meclisin üyelerinin ne mevki, ne makam, ne dünya ile ilgili bir hırsları yoktu. Tek gayeleri, Vatan topraklarını işgalden kurtarmaktı. Aralarında, art niyetli tek bir kimse bulamazdınız. Bu Mecliste yer alanlar, her an tutuklanabilir, hatta düşmanlar güç getirse, idam bile edilebilirlerdi. İşte, ilk Meclis öyle bir Meclisti. Yürekli insanlarla doluydu. Tek bir amaç etrafında toplanmışlardı.

İlk Meclis-i Mebusan, hiç kimsenin kimseye

“EYVALLAH”

demediği bir Meclisti. Birinci Mecliste ne lider sultası vardı, ne bir başka SULTA! O Mecliste,

MUSTAFA KEMAL’E

bile kafa tutanlar vardı. Milletin gerçek iradesini temsil eden böyle bir Meclis, ondan sonra hiç gelmedi. Gelmesine de imkân ve ihtimal yoktur!

Bu bakımdan, İLK MECLİSİ MEBUSANA, bu Millet çok şey borçludur. Türkiye Cumhuriyeti varsa, bu ilk Meclis sayesinde var olmuştur. ATATÜRK’ÜN, MECLİS-İ MEBUSANIN KURULUŞ YILDÖNÜMLERİNİ, BU MİLLETİN ÇOCUKLARI İÇİN BAYRAM OLARAK ARMAĞAN ETMESİ, ASLINDA ÇOK ANLAMLIDIR. Çünkü bugünün küçükleri, yarının büyükleri olacaklardır. Bu aziz Vatan, 1920 öncesi dönemlerde olduğu gibi bir tehlikeye düşerse, onu kurtarmak genç nesillerin ve bugünün küçüğü olan, yarının büyüklerinin görevleri olacaktır.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarken, unutmamamız gereken TARİHİ BİR GERÇEK VAR. Mustafa Kemal (ATATÜRK) MECLİS-İ MEBUSANI AÇARKEN SÖZLERİNE ŞÖYLE BAŞLAMIŞTI:

“BİMENNİHİL KERİM!”

İlkokul öğrencisi olduğumuz yıllarda 23 Nisan’larda

“Bugün 23 Nisan, neşe doluyor

insan”

türküsünü çok söyledik. Ancak, gerçekten neşe dolup dolmadığımızın farkında değildik. 23 Nisan’ın 98. yıldönümünü kutlayacağız. Kim bilir belki yine okullarda çocuklar bugün içinde yaşadığımız tuzakların farkında olmadan aynı türküyü terennüm edecekler. Ama inanır mısınız, artık 23 Nisan’larda da içimiz neşeyle dolmuyor, dolamıyor. Bırakın neşeli olmayı, içimizin acıdığını, sıkıntıyla dolduğunu söyleyebiliriz. Hem, sıkıntı içinde olmamızı gerektiren o kadar çok sebepler var ki!

Türkiye Cumhuriyeti 1920’lerden yıllar sonra bölünme tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş bulunmaktadır. Milli birlik ve beraberliğe karşı açık bir kıyam harekâtıyla karşı karşıyayız. Türkiye, dahili ve harici bedhahlarla kuşatılmış durumda. İktidar sahipleri, Türkiye’nin birlik ve beraberliğine karşı sergilenen tutum ve davranışlardan hiçbir rahatsızlık duymuyorlar gibi…

Ülkenin hali pürmelali ortada. Yeniden 1920 ruhuyla şekillenecek yeni bir kurucu meclise o kadar muhtacız ki! Nasıl 98 yıl önce dahili ve harici bedhahlara karşı milleti müdafaa edecek bir meclis kurulduysa, bugün de böyle bir meclise büyük gereksinim var.

Evet, 23 Nisan’ın yıl dönümünde, kusura bakılmasın amma, benim içim neşeyle değil, buruklukla ve acılarla dolup taşmaktadır. Bu ülkeyi, bu hallere düşürdüler ya! Dahili ve harici bedhahlar, neşe ile dolabilirler. Ancak, ülkesini gerçek anlamda seven hiç kimsenin neşeyle dolup taşacağına inanmıyorum.

Bu ülkeyi kurtaracak 2. bir Mustafa Kemal ATATÜRK lâzım amma, analar Mustafa Kemalleri öyle kolay doğurmuyorlar ki…

Yine de bir nostalji olarak çocukluk yıllarımızın o güzel türküsünü sunarak ve bütün çocukların gözlerinden öperek yazımızı noktalayacağız:

Sanki her tarafta var bir düğün.

Çünkü en şerefli en mutlu gün.

Bugün yirmi üç Nisan,

Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,

Sonra hemen padişah kovuldu.

Bugün yirmi üç Nisan,

Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk'ten bir armağan,

Yoksa, tutsak olurduk sen inan.

Bugün yirmi üç Nisan,

Hep neşeyle doluyor insan.

Bu önemli günü çocuklara armağan eden ATATÜRK’Ü, Silah Arkadaşlarını ve ilk mecliste yer alan bütün MEBUSLARI rahmetle ve minnetle anıyor, aziz milletimizin çocukları yanında, tüm dünya çocuklarının ÇOCUK BAYRAMLARINI  yürekten kutluyoruz.