ÜMMET Mİ, MİLLET Mİ!

İktidarın

(ÜMMET! ÜMMET!)

dediği ve sözde diriltmek istediği

ÜMMETİN

durumu ve tutumu ortada. Ümmet derken, kastedilen elbette Müslüman Ülkelerdir. Ancak, adları Müslüman olan ülkelere ne kadar güvenebileceğimiz ortaya çıkmıştır. Şimdi bu sözde Ümmetçilere soralım:

Ümmet-i MUHAMMED’TEN (O’na, al ve ashabına salat ve selâm olsun)

Barış Pınarı Harekâtının başlatıldığı bu zor döneminde Türkiye’ye sahip çıkan var mı!

(Gölge yapma, başka ihsan istemez)

kabilinden bir tutum ve davranış sergileyen bu sözde

ÜMMETE

mi güveneceğiz!

(Tarih, tekerrürden ibarettir)

şeklinde bir deyim vardır. Tarihten ibret alsaydık, bu sözde ümmetin ne kadar güvenilmez olduğunu Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinden anlamamız gerekirdi. İngilizlerden, Fransızlardan, İtalyanlardan aldıkları çil-çil altın karşılığında Osmanlı İmparatorluğunu satarak, sırtından hançerleyenler kimler! İşte özellikle AKP’nin

(ÜMMET-ÜMMET)

diyerek göklere çıkardıkları bunlardır. Arap Birliği, Barış Pınarı Harekâtı dolayısıyla Türkiye’yi kınarken, İsrail’le aynı kefeye giren Filistin bile, Türkiye’yi kınamadı mı! İşte

ÜMMET

dedikleriniz!

Bir zamanlar, yine böyle bir durum yaşanmıştı da gerçek bir din adamı aynen şunu söylemişti:

“Güzeller güzeli bir MUHAMMED ve o büyük Peygambere yakışmayan rezil bir ümmet!”

Peygamberler, neden genelde Arap kavimlerine gönderilmiştir. Çünkü fısk ve fücurun membaıdırlar.

YÜCE ALLAH,

peygamberlerini küfürde ve zulümde ileri giden fasık kavimlere gönderir. Bakın, bütün Peygamberler genelde Ortadoğu coğrafyasına gönderilmişlerdir. Çünkü en fasık kavimler hep bu bölgede yaşamıştır. Bu, dün de böyleydi, bugün de böyledir! Galiba, kıyamete kadar da böyle kalacak.

Peki, Barış Pınarı harekâtında Türkiye’yi destekleyenler kimler. Genelde,

(TÜRK)

kimliğine sahip ülkeler. Yani

(TÜRK’ÜN, TÜRK’TEN BAŞKA DOSTU

YOKTUR)

deyiminin tezahürü bir durum!

Adına

(ÜMMET)

dediğimiz ülkeler, gerçekten İslam ahlakıyla ahlaklanmış olsalardı, bugünkü duruma düşerler miydi! Bakın, bütün Müslüman ülkeler yangın yerine dönmüş gibi. Birçoğu işgal altında. Öldüren de, ölen de

(ALLAH-U EKBER)

diyor. Daldığı gaflet uykusundan bir türlü uyanmıyor. Siz hiç 21. Yüzyılda bir Hıristiyan devletin, bir Hıristiyan devletle savaştığına, bir Hıristiyan’ın, bir Hıristiyan’ı öldürdüğüne şehit oldunuz mu! Bunu sadece adı

MÜSLÜMAN

olan ülkeler yapmakta, birbirlerini boğazlamakla meşgul olmaktadırlar.

Sözde Müslümanların bu durumlarını (MAUN) süresi en iyi şekilde anlatmaktadır. İşte bu sürenin meali alisi:

ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR MEALİ:

Gördün mü o dîni tekzib edeni?

O dur ki işte iter yetîmi

Ve kayırmaz doyurmak üzere miskîni

Fakat veyl o namaz kılanlara ki

Namazlarından yanılmaktadırlar

Onlar ki müraîlik ederler

Ve yardımlığı sakınır (zekâtı vermezler)

TAŞLAMALAR

TÜRK, ARAP, KÜRT KARDEŞTİR,

BUNU BÖYLE BİLMELİ

BU VATAN HEPİMİZİN,

VATANI BİLİNMELİ

AYRIMCILIK YAPMAYIN,

VATANDAŞIZ HEPİMİZ

BİR ELBET BAYRAĞIMIZ,

VATANIMIZ, DİNİMİZ

MİLLETİN ARASINA

TEFRİKA NEDEN GİRDİ

NEDEN BİRBİRİMİZE,

BAKARIZ DÜŞMAN GİBİ

KENDİMİZE GELELİM,

BIRAKALIM TEFRİKİ

FİTNESİ DÜŞMANLARIN,

BU OLANLAR BİLİN Kİ