VERGİDEN KAÇINMAK!!!

Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın Başkentgaz'ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfı'na yapılan 7 milyon 925 bin dolarlık bağışla ilgili olarak belgeyi paylaşmanın 'etik ve ahlaki olmadığını' savunurken yapılan işin VERGİ KAÇIRMAK DEĞİL, VERGİDEN KAÇINMAK olduğu şe

Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın Başkentgaz'ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfı'na yapılan 7 milyon 925 bin dolarlık bağışla ilgili olarak belgeyi paylaşmanın

“etik ve ahlaki olmadığını"

savunurken yapılan işin

VERGİ KAÇIRMAK DEĞİL,

VERGİDEN KAÇINMAK

olduğu şeklindeki açıklamasının ne anlama geldiğine açıklık getirelim istedik. Kızılay Başkanının literatürümüze kazandırdığı bu deyimin ne anlama geldiğini, İslami konularda az da olsa mürekkep yalamış biri olarak açıklamağa çalışayım.

Cumhuriyet, laiklik ve Atatürk karşıtı sözde Müslümanlar, Türkiye’nin

DARÜL

HARB

olduğunu öne sürerler.

Dârü’l-harp,

Müslüman olmayan bir devletin hâkimiyeti altındaki topraklar için kullanılan fıkhi bir terimidir. Bir başka tarifle küfür yönetiminin hâ­kim olduğu ülke demektir. Kısacası, İslâmî otoritenin elinde bulunduğu ül­kelere

DÂRÜLİSLÂM,

İslâm düzeninin hâ­kim olmadığı ve bu yetkilerin Müslüman otoritenin elinde bulunmadığı ülkelere de

DÂRÜLHARP

adı verilir. Yine bu iddiada olanlara göre darül-harp olduğu iddia edilen bir ülkede yaşanıyorsa, bu ülkenin yasalarına uymak mecburiyeti yoktur. Mecbur olmak şöyle dursun, mümkün mertebe yasalarını uygulamamak, ülkeyi zayıflatmak gereklidir. Bunun için de böyle bir ülkede yaşanıyorsa,

VERGİ VERMEKTEN KAÇINMAK, VERGİ VERMEMEYE ÇALIŞMAK ESASTIR.

Devlete vergi vermek yerine medreselere, İslami eğitim veren kurslara, camilere, tarikatlara yardım yapmak gerekir! Hatta, darül-harp olan devletlere vergi vermek şöyle dursun, bu gibi devletleri zayıflatmak açısından, kaynaklarını yağmalamak bile mubahtır!!!

İşte, Kızılay Başkanı Kınık’ın kendisi gibi düşünen sözde Müslümanlara vermek istediği mesaj budur. Yani, zımnen demek istiyor ki

(Ben, Türkiye’yi darül-harp olarak gördüğüm için, Başkentgaz’ın vergiden kaçınmasına ve İslami bir örgüt olan Ensar Vakfına yardım etmesine Kızılay’ı kullanarak aracı oldum.)

Yüce ahlak(!) sahibi kişiliği olduğu eylemlerinden belli olan, bir hayır kurumunun başkanı olarak, kendisine ve oğluna en yüksek seviyede maaş tahsisi sağlayan Kınık, belgelerin ortaya çıkarılması ile ilgili,

"Bir kısım belgeler hukuk dışı yollarla elde edilmiş, bağışçılarımızın rızası olmadan medyada yayınlandığı için bu çerçevede bir ihlal var. Bağışçımızın rızası olmadan yayınlanmış olması etik ve ahlaki değil"

buyurmaktadır. Yüksek ahlak sahibi(!) Sayın Kınık’ın ahlak anlayışına katılmamak mümkün mü!

Evet, adı Başkentgaz olan şirket Kızılay'a şartlı bağışta bulunarak 8 milyon dolar vermiş, verildiği bağışın 7 milyon 925 bin dolarının Ensar Vakfı’na, 75 bin dolarının Kızılay’a bırakmasını istemiştir. Kızılay’ın mütedeyyin, dini bütün Başkanı ve yönetimi de şartlı bağışı yerine getirerek, şirketin

VERGİDEN KAÇINMASINA

yardımcı olmuştur! İşin özeti budur. Yani, Başkentgaz’ın dini bir vecibeyi yerine getirmesine aracılık edilmiştir. Durum bundan ibarettir! İşi bu kadar abartmaya ne gerek var!

Ensar Vakfı parayı Müslüman gençlere yurt binası yaparak değerlendirecek, eğitime destek amaçlı olarak kullanacak. Ne yani, devlete vergi olarak versin de,

DARÜL-HARP

olan bir ülkenin güçlenmesine yardımcı mı olsun!!!

TAŞLAMALAR

FELAKETLER ÜLKESİ

OLDU TÜRKİYE NEDEN

GÖZ AÇAMAZ OLMUŞUZ

GELEN FELAKETLERDEN

DEPREM SONRASI, İDLİP

FELAKETİ YAŞANDI

SONRA ÇIĞ FELAKETİ

İLE YÜREKLER YANDI

UÇAK KIRIMI OLDU

FELAKETE TUZ-BİBER

NE OLUYOR MİLLETE

NE OLDU BİZE BEYLER

KADER Mİ DİYECEĞİZ

BÜTÜN BU OLANLARA

TEDBİRSİZLİĞİN ADI

KADER OLAMAZ ASLA

Bakmadan Geçme