YAŞADIĞINIZ GİBİ YÖNETİLİRSİNİZ

Taşına, toprağına, bayrağına kurban olduğum memleketimin üç dilli kardeş şehrimin güzel insanlarına selam ve saygılarımla…

Yıllar önce bir belediye başkan adayının yemekli toplantısına davet edildim ve o gün çalıştığım kurumdaki görevimden ötürü  yaklaşık 100 seçkin işadamı, gazeteci ve siyasetçiyle birlikte bize ayrılan yerlere oturduk.. Birazdan sayın başkan adayı gelecek ve o yüzden yemeklerimizi hemen yememiz gerektiğini belirttiler, Neden diye sorunca da adayımız dikkatinin dağıtılmasını istemiyormuş ve anlatacakları çok önemli olduğu için denilince alelacele yemeğimizi yedik.. Bu sırada başkan adayı da geldi, beraber geldiği misafirlerde alelacele yemeklerini yediler ve seremoni başladı..

Önce tanışma faslı sonra başkan adayının tanıtım biyografisini anlatan sevgili hocam Semih Sergen beyefendi.. Salonda çıt yok ve herkes sessiz-sedasız bekliyor..

Başkan adayı; sevgili dostlarım, görüyorum ve anladığım kadarıyla çok elit bir dinleyici kitlesi var şu anda salonda.. Çok mutlu oldum dedi ve sizlerden bir ricam var diye ekledi.. Lütfen anlatacağım hususları hiç kimseye anlatmayın, seçimlere 1 ay kaldı ve biz açıklamaları basına daha açıklamadık.. İlk olarak sizler duyacaksınız, biz İstanbul’un sorunlarını iyi biliyoruz ve ona göre önlemlerimizi aldık.. Lütfen kimseye açıklamayın demişti ve bizler de merak içerisinde, mutlulukla ilk duyacak kişiler olacağımız için sevinçliydik. Sayın başkan adayı başladı saymaya;

1 metrobüsü kaldıracağım.. Salondan sesler, başkanım yerine ne yapacaksınız? Siz orayı karıştırmayın sonra açıklayacağım

2-Haydarpaşa tren garını kaldıracağım.. Başkanım sebep; İstanbul'un siluetine yakışmıyor..

3-Göksu deresini ve Kağıttepe pardon Kağıthane deresini ıslah edip buraları eskiden olduğu gibi kayıkla gezilen mesire yerleri yapacağım.. Salonda herkes birbirine bakmaya başlar, fakat dedim ya çok elit bir davetli grubu.. Baskan devam eder…

4-Kışın, hafta sonları dışarıda kalan ve evleri olmayan ne kadar fakir-fukara varsa spor salonlarına alıp karınlarını doyurarak banyo yapmalarını sağlayacağım

5-Asıl önemli olanda burası.. Çok dikkatle dinleyin Pazar günleri tüm İstanbul halkına sinema ve tiyatro izlettireceğiz.. Üstelik ücretsiz dedi ve konuşmasının sonuna ekledi; Tekrar rica ediyorum bu anlattıklarımı kimselere söylemeyin deyince çok sevdiğimiz bir ağabeyimiz ayağa kalktı ve sayın başkan, biz söz veriyoruz kimseye anlatmayacağız ama lütfen siz de söz verin ve bunları kimseye anlatmayın deyince salonda bir alkış tufanı!.. Sizce kim olabilir bu başkan adayı?..

Ve tabii ki bu başkan adayı kazanamadı, yıllar sonra başkanın bir adayı İstanbul seçimlerini kazandı ve görünen iki aynı mantık, aynı düşünce; sanatçıya, sinemacıya, müziğe para çok ama sadece İstanbulluya hizmet yok.. İstanbul olarak hak ettik ve nasıl yaşıyorsak öyle yönetiliyoruz…