Bir kimse, dâvasına gerçekten inanmışsa, (ister doğru, ister yanlış) ve dâvasına ölümüne sahip çıkmışsa onu takdir etmek erdemdir. Dâva sahibi gibi görünüp, ilk sıkıştıkları zamanda, dâvalarını terkeden, hatta hıyanet eden itirafçılar gibi nicelerine şahit olduk. Bunlar gerçekte dâva insanları değildirler, Menfaatperesttirler! Gerçek dâva insanları, hiçbir şart altında dâvalarına ihanet etmeyenler ve ölümüne sahip çıkanlardır.
Bilindiği gibi, çok uzun bir süreden beri kamuoyunu meşgul eden bir konu vardı. HHB avukatlarından Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal eylemlerini ölüm orucuna çevirmişlerdi. Bu işin bir ortaoyunu olmadığı bu Avukatlardan Ebru Timtik’in, açlık grevi sonucu yaşamını yitirmesiyle kesinleşti. Hiç kimse, inanmadığı bir dâva için canını ortaya koymaz. Ebru Timtik’in, ölüm orucu sonucu, hayatını yitirmesi, ister doğru, ister yanlış olsun, dâvasına olan inancını ortaya koymuştur. Yani, Avukat Timtik, dâvası uğruna gerçekten ölümü göze aldığını kanıtlamıştır.
Nice dönekler vardır ki, zoru veya mevkii, makamı, parayı gördüklerinde sözde dâvalarından yüzde yüz sapar, hatta tam zıddı dâvalara giriş yapmakta bir beis görmezler.
Çağdaş Hukukçular Derneği üyeleri olan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal, ÇHD davasında 20 Mart 2019’daki duruşmada kararını açıklayan mahkeme tarafından '
terör örgütü kurma ve yönetme'
ve '
terör örgütü üyeliği'
nden
18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezalarına çarptırılmışlardı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Ekim 2019’da itirazları reddederek dosyayı Yargıtay’a göndermişti. 12 Eylül 2018 tarihinden bu yana cezaevinde olan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Avukat Ebru Timtik’in
"ADİL YARGILANMA"
talebiyle girdiği ölüm orucunda 27 Ağustos 2020 Perşembe günü akşam saatlerinde hayatını kaybettiğini Televizyonlardan verilen haberleri izlerken duydum. Bu ölüm haberine gerçekten yüreğim yandı. Daha önce konuyla ilgili izlediğim haberlerde Timtik’in fotoğraflarını görmüş bu genç ve güzel yüzlü kızcağızın ölümüne gerçekten üzülmüştüm. Ölüm orucunun 278. gününde hayatını kaybeden
Ebru Timtik
ve kendisiyle birlikte ölüm orucunu sürdüren Aytaç Ünsal için Adli Tıp Kurumu, cezaevinde kalamaz raporu vermişti. Sağlık durumları kötüye gidince tahliyeleri talep edilmiş ancak talepleri geri çevrilmişti. 30 Temmuz’da hastaneye sevk edildi.
Ebru Timtik
, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Aytaç Ünsal da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülmüştü. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi olan
Ebru Timtik
, İstanbul Barosu'na bağlı çalışan bir avukattı. Diğer 17 avukat arkadaşlarıyla birlikte "terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği" suçlamalarıyla tutuklanmış, Timtik, DHKP-C üyeliği suçlamasıyla cezaevine gönderilmişti. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 20 Mart 2019'da görülen duruşmada mahkemenin gerekçesiyle
"yakalanan örgüt mensuplarına örgüt talimatlarını ilettiği, örgütle arasındaki irtibatı sağladığı, kuryelik yaptığı"
suçlamaları yapılmıştı. Aytaç Ünsal ve
Ebru Timtik
bu suçlamalarla cezaevine gönderilmişti. Aytaç Ünsal'a 10 yıl 6 ay hapis cezası verilirken, Ebru Timtik ise 13 yıl 6 ay ceza almıştı.
3 Şubat'ta diğer avukat arkadaşlarıyla başladığı açlık grevini 10 Mart'tan sonra diğer arkadaşlarının ara vermesine rağmen
Ebru Timtik
ara vermemiş, Aytaç Ünsal ile birlikte ölüm orucuna başlamışlardı. Timtik, 238. gününde Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Ebru Timtik'in cenazesi
otopsi yapıldıktan sonra Gaze Cemevi'nde kılınan cenaze namazının ardından Gazi Mahallesi'nde bulunan mezarlığa, annesinin yanına defnedilecek.
Avukat Ebru Timtik'in
ölüm orucunda yaşamını yitirmesinin ardından sosyal medyada bazı sanatçı, siyasetçi ve meslektaşlarından tepki geldi.
Zülfü Livaneli
,
21.dönem İstanbul Milletvekili ve Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Nesrin Nas, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan
:
Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz,
Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Candemir, Amasya Barosu Başkanı Melik Derindere
,
Ordu Barosu Başkanı Haluk Murat Poyraz ve daha nice meslektaşları, sanatkârlar, vatandaşlar Avukat Ebru Timtik’in ölüm orucunda ölümüne tepkili.
Avukat Ebru Timtik, (ADİL YARGILANMA) isteğiyle ölüm orucuna girmişti.
Hakkında verilen kararın adil olmadığına inanıyordu. Ne var ki, bir genç kızın intiharına yol açan Uzman Çavuş Musa Orhan’a tanınan tutuksuz yargılanma hakkı, hiçbir maddi delil olmadığı halde tutuklandığı iddia edilen Avukat Ebru Timtik’e tanınmamıştı. İşte, Türkiye’de adaletin geldiği nokta budur. Ölüm orucu yüzünden komaya giren bir zanlının kaçması ihtimalinden hareket eden yargı, fotoğraflarda gördüğümüz kadarıyla bir
ZEBELLAHI
andıran Musa Orhan’ın kaçma ihtimalinin olmadığına hükmedebiliyordu.
İster doğru, ister yanlış olsun dâvası uğruna ölümü göze alacak kadar gözüpek ve yürekli olduğunu ispatlayan Ebru Timtik’e YÜCE ALLAH’TAN RAHMETLER, AİLESİNE, SEVENLERİNE VE ADALET ARAYIŞI İÇİNDE OLAN HERKESE SABIRLAR VE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ…
EBRU TİMTİK İÇİN
ADALET ŞEHİDİDİR
BİLİN BU EBRU TİMTİK
ÖLÜME GİTTİ AMA
ALNI AÇIK, BAŞI DİK
DAVA İNSANI OLMAK
BUDUR İŞTE BU DOSTUM
DAVA UĞRUNA İSE
VARSIN DELİNSİN POSTUM
NİCE KADIN VARDIR Kİ
BİN ERKEĞE BEDELDİR
EBRU TİMTİK DE BUDUR
ÖLÜMÜ NE GÜZELDİR
TAŞLAMALAR
ÖLÜMÜNE DAVAYA
SAHİP ÇIKMAKTIR ERDEM
EBRU TİMTİK MİSÂLİ
ÖLMEK NE GÜZELDİR HEM
İŞİN UCUNDA ÖLÜM
VARSA DAVA GERÇEKTİR
DAVA İNSANI OLMAK
GEREKİRSE ÖLMEKTİR
NİCE DÖNEKLER GÖRDÜK
YÜZSEKSEN DÖNÜŞ YAPAN
AZDIR BU GİBİLERİN
YÜZLERİNE TÜKÜRSEN
GEREKİRSE ÖLÜMÜ
GÖZE ALAN İNSANDIR
DAVAYA İNANMAK BU
BİL GERİSİ YALANDIR