15 Ağustos 1984 tarihinde Eruh ve Şemdinli İlçelerine terör örgütü mensuplarınca yapılan baskınlar sanık Abdullah ÖCALAN’ın emir ve talimatıyla gerçekleştirilmiş olup, sanık Savcılık ve Tutuklama Hakimliği’ndeki beyanlarında da bu olayların kendisi tarafından verilen talimatlar üzerine gerçekleştirildiğini açıkça anlatmıştır.
OLAYLARIN GELİŞİMİ
1) ERUH İLÇESİNE BASKIN YAPILMASI
15 Ağustos 1984 tarihinde meydana gelen bu terör eylemine bizzat katılan örgüt mensubu Mustafa ÇİMEN’in Diyarbakır Sıkıyönetim 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nin 07.05.1985 tarihli oturumundaki anlatımlarına göre;
“...Eruh olayından 15 gün kadar önce Hasan (K) adlı Merkez Komite üyesi Sabri OK ve Mehmet HOCA ile birlikte Gürzova Köyüne gittik. Bu köyde Pervari ilçesinde okuyan bir öğrenciyle ilişki kuracaktık. Öğrenci gelmediği için ilişkiyi kuramadık. Üçümüz birlikte dönüşte Hacıyusulhan köyüne geldik. Örgüt arkadaşlarından Hacı ile yanında bulunan bir iki arkadaş bizi bekliyorlardı. Hacı, Sabri OK’a bir pusula geldiğini söyledi. Bunun üzerine Sabri OK hemen toparlanıp, Umyanus’a gideceğimizi söyledi. Umyanus’a ben, Hacı, Kerim, Mehmet HOCA ve Sabri OK’la birlikte gittik. Umyanus köyünde Süleyman’ın çadırına vardık. Bizden sonra çadıra İzzettin EVCİL ile bir iki kişi geldi. İzzettin EVCİL, Sabri OK’a Agit kod adlı Mahsun KORKMAZ’ın kendi grubuyla bizi beklediğini söyledi. Bunun üzerine Agit kod adlı Mahsun KORKMAZ ile buluşmak üzere gittik. Fakat gece bulamadık, öğlen saatlerine doğru Umyanus köyünün güneyindeki ormanlıkta Mahsun KORKMAZ’ın grubuyla buluştuk. Mahsun KORKMAZ’ın yanında 15 kişilik bir grup vardı. Bu grup Irak’tan gelmişti. Agit ile Sabri OK, bir saat kadar yalnız konuştu. Daha sonra Sabri OK beni çağırdı. Bölgeden ayrılacağını, önemli bir husus olup olmadığını söyledi. Kendisine bölgedeki önemli hususları bir önceki raporumda belirttiğimi söyledim. Bu konuşmamdan sonra Sabri OK ile Mehmet HOCA bizden ayrılarak gitti. Mahsun KORKMAZ’la karşılaştığımda yanında tanıdıklarımdan Haşim, Şiar, Kazım. Biji. Erdal, Azat, Haydar. Doktor Baran, Ömer, Küçük Ali ve İbrahim kod adlı Şahin vardı. Sabri OK ile Mehmet HOCA yanımızdan ayrıldıktan sonra Agit bir yere gideceğimizi söyledi. 15 kişilik bir grupla hareket ettik. İzzettin EVCİL bize kılavuzluk yapıyordu. Pervari’nin Yanıkses köyüne geldik. Agit bana iki adres verdi. Bunlardan hangisi hazırsa al gel dedi. Ben Yanıkses köyüne gittim. Ömer AYDAR’a söyledim. Kabul etmedi. Daha önceden tanıdığım Ekrem KIZIL’a söyledim, o da kabul etmedi. Ekrem KIZIL’ı soruşturmada tanıdım. Ömer AYDAR kabul etmeyince Ekrem KIZIL’a rasgele teklif ettim. Örgütsel bir ilişkimiz yoktur. İsmini de soruşturmada öğrendim.
Yanıkses köyünden Hamit ŞENCİ’yi alarak Agit’in yanına götürdüm. Agit. Hamit’i ikna etti. Bir müddet yürüdükten sonra Hamit ŞENCİ yolda itiraz etti. Fakat Mahsun KORKMAZ, sen bizim gözümüz olsan da seni bırakmayız. Sen bizim yapacağımız işi biliyorsun, dedi ve Hamit ŞENCİ’yi bırakmadı. Hamit bizi Ciraf Yaylası. Biriaska mevkiine kadar götürdü. Burada Agit bana bir adres verdi. Tünekpınar’dan Abdülaziz oğlu Ömer’le görüşmemi istedi. Ben gidip Ömer’i gördüm. Ona arkadaşları sordum. Ömer beni Banikürsi mevkiine götürdü. Orada bizi bekleyen Selahattin ÇELİK, Cemal kod adlı Halil KAYA, Bedran kod adlı Hilvan sorumlusu Reşo diye bilinen şahıs, Urfalı Botan, Cengo kod adlı Abdurrahman KANDEMİR, Bozan kod adlı Kemal ELLİK, Fikret kod adlı Burhan İLİK, Musa kod adlı şahıs, Ferhan kod adlı Ağaçyurdu’ndan tahminime göre Adil TUNÇ isimli şahıs ile Selim kod adlı Fevzi AYDIN vardı. Bu yeri öğrendikten sonra Agit’e gittim. Agit kod adlı Mahsun KORKMAZ’ın grubunu alıp, bizi bekleyen Selahattin ÇELİK’in grubuyla buluşturdum. Burada bir hafta kadar kaldık. Tahminime göre Halil KAYA, Fikret ve Selim’i köylere göndermiş, ne kadar milis varsa al gel demiş, bunun üzerine İbrahim KAYA, Abdurrahman BASKAK, Kırkkuyu köyünden Hakkı kod adlı Resul BALİÇ ile Berkevir köyünden Cuma kod adlı Ali GUN ile Şırnak Şeridi köyünden Sorej isimli şahıslar geldiler.
Resul BALİÇ’e Hakkı kod adını, Ali GÜN’e de Cuma kod adını orada biz verdik. Ali GÜN’de Mahir kod adlı Mücahit KILIÇ’ın silahı vardı. Mahir kod adını kesin biliyorum. Eğer bu kod adlı şahıs, sarışın bıyıklı ise Mücahit KILIÇ’tır. Mahir eyleme katılmadığı için silahını Ali GÜN’e verdik. Mahsun KORKMAZ’la karşılaştığımızda Dereler köyünden Küçük Ali, dereler köyü Baerik Mezrasından Keleş kod adlı Nuri isimli şahıs ile yine Dereler köyünde yalnız bir evde oturan İbrahim kod adlı Şahin, Mahsun KORKMAZ’ın grubu içerisindeydi. Bu şahıslar milis olarak aramızda bulunuyordu. Köyden milis olarak getirilen İbrahim KAYA, Abdurrahman BASKAK, Resul BALIÇ, Ali GÜN ve Sorej isimli şahıslarla ayrı ayrı konuştum. Örgütçe çok önemli bir eylem yapacağımızı, bu eylem sonunda tutuklanabileceğimizi, vurulup öldürülebileceğimizi, yaralanabileceğimizi anlattım. Bu anlatmam karşısında bu şahıslar her şeye razı olduklarını, örgütçe kararlaştırılan bu eyleme severek katılacaklarını bana söylediler. Bunun üzerine eyleme katıldılar. Grubumuzda yani örgütte fazla silahlar vardı. Bu silahı bunlardan birine verdik. Köyden silahlı gelip gelmediklerini bilmiyorum. Silahsız gelmişler ise mutlaka örgüt orada onlara silah vermiştir.
Örgütçe belirlenen milis tabiri: Gündüzleri köyünde normal işini yapan, örgütçe bir eyleme geçeceği zaman silahını çıkarıp, örgüt için örgütün gayesi doğrultusunda savaşan, örgütün amacını bilen, savaşmanın dışında da örgüte her türlü maddi ve manevi yardım yapan kişi anlamına gelmektedir. Biz milis olarak belirttiğimiz İbrahim KAYA. Abdurrahman BASKAK, Resul BALİÇ, Ali GÜN, Sorej, Küçük Ali, Nuri ve İbrahim kod adlı Şahin’i kastetmekteyiz. Örgüte katılan milislerden Sorej, bir daha köyüne dönmeyip örgüt içerisinde profesyonel olarak kalmıştır. Diğerleri eylemden sonra köylerine dönmüştür.
Banikürsi dağında bir toplantı yapıldı. Bu toplantıya geçen duruşmada belirttiğimiz milisler katılmadı. Zaten PKK’nın silahlı elemanı olan bizler katıldık. Toplantıyı Selahattin ÇELİK yönetti. Agit kod adlı Mahsun KORKMAZ da Selahattin’e yardım etti. Toplantıda Türkiye ve dünyadaki durumlar izah edildi. Bu durumlar karşısında PKK’nın Kürdistan’daki mücadelesini sürdürebilmesi için zorunlu olarak eylemlere geçeceği ve bu şekilde kitleleri hareket geçireceği belirtiliyordu. PKK örgütünün Kürdistan’daki mücadelesini yürütebilmesi için Hezene Rızgariye Kürdistan adlı örgüt içerisinde bir teşkilatın kurulduğu, bu teşkilatın görev ve amaçlarının bildiride amaçlandığı, bütün PKK örgüt üyelerinin HRK’nin amaçları doğrultusunda faaliyet yapacağı açıkça belirtiliyordu. HRK’nin kuruluşu bu yerde açıklandı. Tahminime göre PKK örgütünün Irak’ta bulunan üst düzey yöneticilerinin HRK teşkilatının kurulmasını kararlaştırmışlar, bu teşkilatın tüzüğünü önceden hazırlamışlar, durumu Selahattin ÇELİK’e bildirmişler. Selahattin ÇELİK de bu PKK’nın teşkilatının kurulduğunu bize açıkladı. Ne amaçla kurulduğunu belirten bildiriyi de orada bize okudu. HRK’nin silahlı takımlar şeklinde oluşturulduğu da daha önceden tespit edilmiş. Selahattin ÇELİK, HRK’nin kuruluşunu açıkladıktan sonra faaliyet gösteren silahlı elemanların takımlarda yer alacağını söyledi ve Beytüşşebap, Uludere, Eruh, Şırnak ve Silopi yöresinde faaliyet göstererek takımın adının da “14 Temmuz Silahlı Propaganda Takımı” olduğunu bildirdi. Bu takımın üç gruptan oluştuğunu belirtti. Birinci grupta, Erdal kod isimli Hüseyin ENGİZEK sorumlu olarak bulunuyordu. Bu grup Beytüşşebap ve Uludere bölgesinde faaliyet yürütecek, 2 nci grubun başkanı ben Mustafa ÇİMEN Tevfik kod adıyla biliniyordum. Benim sorumluluk saham da Eruh ve Pervari ilçesi bölgesiydi. Benim grubuma bağlı olarak Fikret kod isimli Batman’lı olan biri, Kerim kod isimli Antep’li bir şahıs, Selim kod adlı Fevzi AYDIN, Bozan kod adlı Kemal EMLİK, Mardin’li Milli Karakolu baskınında öldürülen Musa kod adlı şahıs ile Suruç’lu Şişman Hacı kod adlı şahıs bulunuyordu.
...Silahlı propaganda takımımızın ismi daha önce PKK örgüt üyesi olarak yargılanıp 14 Temmuz 1983 tarihinde ölüm orucuna gideceğini açıklayan Mehmet Hayri DURMUŞ’un ölüm orucuna başladığı tarihten alıyordu.
HRK’nin bir tüzüğü vardı. Bu tüzükten HRK kurulduktan sonra bu kuruluş içerisinde görev alan elemanların uyacakları kuralları belirtiliyordu... 14 Temmuz propaganda takımı olarak gruplara ayrıldıktan sonra, grupların ve bütün grupların fotoğrafları çekildi. Selahattin ÇELİK, HRK’nin kurulmasının Türkiye ve dünya kamuoyuna çok güçlü bir eylemle duyurulacağını açıkça söyledi. Silahlı propaganda takımımızın komutanı Agit kod adlı Mahsun KORKMAZ’dır. Ben Mustafa ÇİMEN ve Agit’in siyasi yardımcısı ve aynı zamanda takım komutanı yardımcısı idim. Mahsun KORKMAZ’dan sonra takıma ben komuta ediyordum.
Mahsun KORKMAZ, Fevzi AYDIN, Kemal EMLİK, Mehmet SEVGAT ve Erdal kod adlı şahıs birlikte ayrılarak işleri olduğunu söyleyip birlikte gittiler. Bana takıma komuta edeceğimi belirttiler. Daha sonra da öğrendiğime göre, bunlar ayrıldıktan sonra Eruh’a baskın yapılacağı için keşif yapmaya gitmişler. Bunlar ayrıldıktan sonra ben ve birkaç arkadaşım pankart hazırladık. Bu pankartlar “KAHROLSUN FAŞİST TÜRK SÖMÜRGECİLİĞİ! YAŞASIN PKK! YAŞASIN HRK! HALK DUŞMANI CANİLERDEN HESAP SORULACAKTIR VE DEVRİM ŞEHİTLERİMİZ ÖLÜMSÜZDÜR” sözlerini ihtiva ediyordu. Mahsun KORKMAZ ve arkadaşları keşif işlemini yapıp üç gün sonra bulunduğumuz yer yakınına gelerek bizi çağırdılar. Bu çağırma üzerine bütün arkadaşlarımı toplayarak, bulunduğumuz yere 4 km. uzaklıktaki Birigeni Yaylasındaki sarp kayalığa gittik. Mahsun’un yanına vardık. Mahsun KORKMAZ beni Kemal EMLİK, Erdal ve Bedran kod adlı şahısları çağırarak bize HRK’nin kurulduğunun duyurulması için Eruh Jandarma Bölük Komutanlığına baskın düzenleneceğini söyledi. Bu anda Eruh ilçesine baskın yapılacağını öğrendim. Mahsun KORKMAZ, keşifte de daha önce planladığı bilgilerin ışığı altında baskının planlamasını yaptı. Planlamaya Mahsuıı’la birlikte Kemal EMLİK, Erdal ve Bedran kod isimli şahıslarla ben iştirak ettim. Bütün arkadaşlar, planlamada fikirlerini söylediler. Ben keşfe katılmadığım için planlama sırasında suskun kaldım. Bu planlamadan sonra Erdal kod adlı şahısla Mehmet SEVGAT bombalı pankartlar hazırladı.
Eruh baskını planına göre, baskını Mahsun KORKMAZ yönetecekti... . Eruh baskınında hücum grubunda: Erdal, Selim kod adlı Fevzi AYDIN, Haydar, Musa, Şiar, Fikret kod adlı Burhan İLİK, Ferhan kod adlı Ağaçyurdu köyünden Halil TUNÇ ve Azat kod adlı şahıs vardı. Gazino grubunda: Bedran kod adlı Mehmet SEVGAT, Kerim kod adlı Antepli bir şahıs ile Biji kod adlı Şahin BİLİCİ vardı Propaganda grubunda: Ben Mustafa ÇİMEN, Sorej ve Ömer kod adlı şahıslar vardık... Eruh ilçesindeki Jandarma Bölük Komutanlığının krokisi düz bir araziye taşlarla çizilerek provası yapıldı. Provadan sonra Eruh’un güneyindeki dağa geldik... biz akşam olunca, saat 21.00 sıralarında bulunduğumuz yerden grup halinde ilçeye doğru hareket ettik... ben, Midyatlı Ömer, Sorej camiye girdik. Camide ses yayını cihazını açtım. Ses yayın cihazından, hoparlörlerden ilçe halkına hitaben HRK'nin kuruluş bildirisini okudum... askerlere teslim ol çağrısında bulundum... Bölüğün önüne giderek sipere yattım. İzzetin EVCİL birkaç askeri yere yatırmış başında bekliyordu..." şeklinde olayın oluş biçimini açıklamıştır.
15 Ağustos 1984 günü saat 21.30 sıralarında PKK örgüt mensupları yukarıda Mustafa ÇİMEN’in belirttiği üzere oluşturulan gruplar Eruh ilçesine saldırmışlar. İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’na silahlı ve bombalı saldırı sonucu Nöbetçi Er Süleyman AYDIN şehit olmuştur.
Silahlı saldırı sonucu Jandarma Birliği bahçesinde bulunan sivil vatandaşlardan Asli ERIŞİR, M.Recai YILMAZ, Özgür AYKIN ile Jandarma koğuşuna yapılan el bombalı ve silahlı saldırıda erlerden Doğan AVŞAR, Ali ERGUN, Hüsamettin İLKİN, Mustafa ANAR, Şenol ÖZDEMİR, Yüksel KAYNAR, Adil ALTINTAŞ, Mehmet PEŞMEN ve Bayram ERTEKİN yaralanmışlardır. Jandarma Birliğine ait çok sayıda silah, mühimmat, malzeme gasp edilmiştir.
Ziraat Bankası’nı soymak maksadıyla banka personelinin evlerine silahlı baskın yapılarak, banka personelinden Musa ÇAYLAK’ın evinden altın bilezik gasp edilmiştir. Olay sırasında ilçede dağıtılan “Yurtsever Kürdistan Halkı” başlıklı, Hezen Rızgariye Kürdistan” imzalı, 15 Ağustos 1984 tarihli bildiriler ele geçmiştir. (Kls:20/Dizi:1)
2) Şemdinli İlçesine Baskın Yapılması
15 Ağustos 1984 tarihinde meydana gelen bu terör eylemine bizzat katılan örgüt mensubu Hüseyin TİLKİ’nin Diyarbakır Sıkıyönetim 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nin 07.10.1985 tarihli oturumundaki anlatımlarına göre:
“...14 Ağustos’u 15 Ağustos’a bağlayan gece Abdullah EKİNCİ bizi topladı. Kürdistan Kurtuluş Birliği HRK’nin kurulduğunu belirtti ve bildirisini okudu. Ayrıca bölgede faaliyet gösterecek olan 21 Mart adlı Silahlı Propaganda Takımı’nın kurulduğunu da açıkladı. Abdullah EKİNCİ’nin açıklamasına göre 21 Mart Silahlı Propaganda Takımı Abdullah EK1NCİ’nin komutanlığında oluşuyordu. Zeki kod adlı Mehmet Emin TAŞDAN Abdullah EKİNCİ’nin siyasi yardımcısı Baran kod adlı şahıs da askeri yardımcılığını yapacaktı. 21 Mart Silahlı Propaganda Birliğinde ben Bilal kod adlı Hüseyin TİLKİ, Osman TEKİN, Dişsiz kod adlı İrfan PERVANE, Sarı Ömer kod adlı Mustafa ÖMÜRCAN. Kemal, Halit, Nasır, Cuma, Hamit, Cemal, Faysal, Velat ve Şerif kod adlı şahıslardan oluşuyordu. Daha sonra 21 Mart Silahlı Propaganda Takımı’ndan bazı ayrılanlar ve katılanlar da olmuştur. Daha sonraları Celal kod adlı şahıs HRK’den ayrıldı. Yerine Sarı Hüseyin kod adlı şahıs katıldı. Abdullah EKİNCİ bu şekilde açıklamalarda bulunduktan sonra örgütçe Şemdinli ilçesinin basılacağını açıkladı. Şemdinli ilçesi baskınının planları daha önce Nasır kod adlı Mehmet AĞAASLAN, Cuma, Salih kod adlı Mahmut BİLİCİ ve Mehmet Emin TAŞDAN tarafından teferruatlı olarak hazırlanmıştı. Bu şekilde açıklama yapıldıktan sonra ben Abdullah EKİNCİ, Tekin kod adlı şahısla birlikte Seferi YILMAZ ve Abdülmecit YILMAZ’la buluşmak üzere Altınsu köyünün güneybatısındaki vadiye gittik. Orada Seferi YILMAZ ve Abdülmecit YILMAZ’la buluştuk. Yanlarında Mahmut BİLİCİ de vardı. Kendileri örgüt mensupları için yiyecek temin etmişlerdi. Bu buluşmadan sonra Tekin kod adlı şahıs ile Mahmut BİLİCİ Irak’a gittiler. Bu iki şahıs eyleme katılmadılar. Biz bu şahısların yanına giderken örgütçü arkadaşlarımıza buluşma yeri vermiştik. Biz Seferi YILMAZ ve Abdülmecit YILMAZ’ı alarak buluşma yerine gittik. Arkadaşlarımız da oraya gelmişlerdi. Abdullah EKİNCİ orada eyleme katılacak şahısları iki gruba ayırdı. Birincisi, saldırı grubu idi. Sorumlusu Abdullah EKJNCİ’ydi. Grupta Mahmut kod adlı İrfan PERVANE, Baran, Nasır kod adlı Mehmet AĞAASLAN, Celal, Seferi YILMAZ, Halit, Hamit, Şerif ve ben Hüseyin TİLKİ görev aldık.
İkinci grup olan propaganda ve ajitasyon grubunda, Zeki kod adlı Mehmet Emin TAŞDAN sorumlu idi. Grupta, Sarı Ömer, Osman TEKİN, Hasan ÇAVUŞ, Cuma Velat, Cemal, Faysal, Kemal ve Abdülmecit isimli kod adlı ve hakiki isimli şahıslar yer aldılar. Her iki grubun yapacağı açıkça anlatıldı. Eylem saati olarak, saat 21.30 tespit edildi. Eyleme iştirak edecekler bu şekilde gruplandırıldıktan sonra saat 21.l0’da Şemdinli girişindeki trafonun yakınında toplandık. Saat 21.10’da saldırı grubu olarak biz hareket ettik. Bizden 5 dakika kadar sonra diğer grup hareket edecekti. Sonradan öğrendiğime göre grup da, plan gereği bizden 5 dakika kadar sonra hareket etmiş.
Seferi YILMAZ, Şemdinli ilçesini jyi bildiği için bize kılavuzluk yapıyordu. Seferi YILMAZ önümüze düştü. Baran, Mehmet AĞAASLAN ve Celal’i Jandarrna Karakolu karşısındaki cami ile yol arasına yerleştirdi. Bizi de yanına alıp önceki plan gereğince inşaat halinde olan Askerlik Şubesine götürdü. Askerlik Şubesi inşaatının kapısından girerken bir şahısla karşılaştık. Bu şahsı yakalayıp Seferi YILMAZ’a teslim ettik. Bu şahsı da alıp Askerlik Şubesinin içine girdik. Orada yatan işçiler vardı. Kapıdan içeri girdik. 6-7 kadar işçiye ‘korkmayın size bir şey yapmayacağız’ dedik. Bu şekilde konuşma yaptıktan sonra bunların başına Hamit kod adlı Mardinli arkadaşımızı koyduk. Seferi YILMAZ bizi şubenin üst katına çıkardı. Bizi yerleştirdi. Daha sonra kendisi dönüp Abdullah EKİNCİ’nin yanına gitti. Askerlik Şubesi inşaatının üst katına yerleştiğimizde bende Bisifing denilen roketatar, Şerif'te G-1, Halit’te Diktiriyof, Hamit’te G-1 silahları vardı. Önce ben roketatarla gazinoya hedef alıp bir el ateş ettim. Roketatar ağaca çarptı. Bana verilen talimata göre bir mermi daha kullanmam gerekirdi... İkinci mermiyi atmaktan vazgeçtim. Diğer arkadaşlarım subay gazinosunu sürekli olarak ateşe tuttular. 4 dakika kadar ateş ettikten sonra inşaattan inip çekildik. Abdullah EKİNCİ, Dişsiz Mahmut, Seferi YILMAZ, biz yukarıda gazinoya ateş ederken onlar da gazinoyu hedef alarak ateş etmişlerdi.... 10 dakika kadar sonra tamamen Şemdinli’yi terk ettik ve, trafonun yanında saldırı grubu olarak buluştuk. Zaten birlikte geri çekilmiştik. Propaganda ve ajitasyon grubu silah seslerinin kesilmesi üzerine onlar da geri çekilip, trafonun yanına gelmişlerdi....” şeklinde olayın oluş biçimini açıklamıştır.
15 Ağustos 1984 günü saat 21.30 sıralarında PKK örgüt mensupları yukarıda Hüseyin TİLKİ’nin belirttiği üzere oluşturulan gruplar Şemdinli ilçesine saldırmak üzere toplanma bölgesinde 15.08.1984 akşamı saat 20.00’de Berarej mevkiinde cevizin dibinde toplanmışlardır.
Aynı gün saat 21.30 sıralarında grupların yerlerini almasından sonra örgüt mensupları Jandarma Sınır Tabur Komutanlığı ve İlçe Jandarma Bölük Komutanlığını hedef alarak buralara ateş açmışlardır. Aynı zamanda ilçenin içine giren gruplardan bir kısmı Askerlik Şubesi inşaatında çalışmakta olan işçileri tehdit ederek buraya yerleşmişler, buradan askeri mahallere roketle ve uzun menzilli silahlarla ateş etmişlerdir.
Teröristlerin ilçe merkezine girişte bir bombalı pankart astıkları, pankartın üzerinde “TEKOŞINE MAZLUM DOGAN XETİRE HERDEMREYA MERONAHİ DİKİ PKK BEXWEDAME JİYANE” ibare bulunduğu, bu bombalı pankarta 5 metre kadar mesafede “HALKA DUYURU! TÜM YOLLAR MAYINLIDIR” şeklinde levhalar yerleştirmişlerdir.
Teröristlerin askeri mahallere yaptıkları silahlı saldırı sonucunda Askerlik Şube Başkanı Tuncay ŞENEROL, Astsubay Çavuş Memiş ARIBAŞ, Jandarma Çavuş Sedat KURUM ağır şekilde yaralanmışlar, Astsubay Memiş ARIBAŞ almış olduğu silah yarası sonucu şehit olmuştur.
Bir kısım terör örgütü mensupları ilçe içerisindeki kahvehanelere girerek burada oturan vatandaşları etkisiz hale getirdikten sonra “BİZ GELDİK, ARTIK KÜRDİSTAN’I KURDUK, GELİN BİZİMLE YAŞAYIN, YAŞASIN PKK KÜRDİSTAN" şeklinde slogan atarak, halka propaganda yapmışlar ve daha önceden hazırlanan bildirileri halka dağıtmışlardır. Bu bildirilerin, 15 Ağustos 1984 günü aynı saatte Eruh ilçesine yapılan baskında dağıtılan bildirilerin aynısı olduğu anlaşılmıştır.
TAŞLAMA
EKMEK BULMAZ YEMEYE
ATLA GİDER SIÇMAYA
HALİMİZ BUDUR BİZİM
PARALAR HEP SARAYA
HER NE YAPTILAR İSE
ENFLASYON DÜŞMÜYOR
TÜİK’İN RAKAMLARI
GERÇEKLE ÖRTÜŞMÜYOR
ENFLASYONUN SEBEBİ
YAPILAN İSRAFLARDIR
BİR DE BEŞLİ ÇETE VAR
BİR SEBEPTE ONLARDIR
DİBİ DELİK KOVANIN
SU TUTMASI MUHALDİR
BÜTÇEMİZİN HALİ BU
BU BÜYÜK BİR VEBALDİR