Bir önceki yazımızda geçmişte devletin ve devleti temsil eden kamu görevlilerinin vatandaşa olan bakış açısını ele almaya başlamıştık.. O yıllardan günümüze geldiğimizde köprülerin altından vatandaş açısından; çok berrak, çok güzel suların aktığını görüyoruz.. Vatandaşı hizmetçi olarak gören devlet anlayışından, vatandaşa hizmet eden, onun her sorununu çözmeye odaklı bir devlet anlayışına geldik.. Her şeyden önce demokratik ve sosyal devlet anlayışı hakim oldu.
Devletin kurumsal yapısındaki bu değişiklik doğal olarak kamu görevlilerinin tutum ve davranışlarına da yansıdı.
Artık ulaşılabilir, konuşulabilir, sürekli halkın arasında olmaya gayret eden kamu görevlileri var.. Hatta bundan da öte sorunların tartışılabildiği bir anlayışın hakim olduğu kamu görevlileri görev yapmaktadır.
Elbette ki eski dönemin tortuları misali istisnaları hariç tutarsak, artık vatandaş kamu görevlilerinin yüzünde gülümsemeyi görebiliyor, uygun hallerde onların kahkahalarına iştirak edebiliyor.
Vatandaş artık en düşük makamdaki kamu görevlisinden cumhurbaşkanına kadar her kademedeki görevliye sorununu, talebini rahat bir şekilde iletebiliyor.. Buna güzel bir örneği geçen gün duydum.. Olay Pervari ilçemizde geçiyor.. İlçenin yoksul köylerinden biri olan Sarıdam Köyünde oturan ve ailesinin maddi durumu elverişsiz olan lise öğrencisi bir genç kız, internet üzerinden derslerini takip edemeyince üzülüyor.. Bu kızın durumundan haberdar olan Pervari İlçe Kaymakamı Sayın Aziz Kayabaşı duyarsız kalmıyor..
Kızın derslerini takip edebilmesi için hemen talimat veriyor ve iki gün içerisinde bir tablet teslim ediliyor.. Hem genç kız sevindiriliyor hem de derslerini takip etmesi sağlanıyor.. Sessiz, sedasız ve törensiz bir şekilde.. Kaymakam Sayın Kayabaşını kutluyorum..
Gerçekten artık vatandaşın her sorunu ile ilgilenen ve onu çözmeye çalışan bir devlet anlayışımız var.. Bizim de bunun değerini bilmemiz gerekiyor.
Özetle, kamu görevlilerinin vatandaşa karşı tutum ve davranışlarında nereden nereye?
