Ayhan Mergen

ŞUYUU VUKUUNDAN BETER DURUMLAR

Ayhan Mergen

Siirt gibi küçük yerleşim birimlerinde bazen hayali bir olayın, bir dedikodunun yayılması tam da şuyuu vukuundan beter durumunu ortaya çıkıyor. Özellikle kamu kurumları bu türden hayali dedikodularla çok büyük ölçülerde yıpratılabiliyor.

Bazen kurumu, bazen de kurumun yöneticilerini hedef alan bu dedikodular kurumların yürüttüğü çalışmalardan daha fazla konuşulur hale geliyor. Çalışmalar geride kalıyor, herkes o dedikoduyu konuşup bir yerden başka bir yere doğru çekiştiriyor ve kurumun itibarı çok kısa bir sürede yerle bir oluyor.

Bu dedikodular bazen kurum içi ile sınırlı kalıyor. Kurumun itibarı kamuoyunda yıpratılmıyor, çalışmaları gölgelenmiyor ama, kurumda çalışan personelin moral motivasyonları sekteye uğruyor, verim azalıyor ve çalışmalar yavaşlıyor.

Kurum yöneticileri özellikle toplumun geneline yayılan dedikodularda, nasıl olsa gerçek değildir diyerek genellikle suskun kalmayı tercih ediyorlar. Bir anlamda kendilerini ve kurumlarını savunamıyorlar. Tıpkı bir münazarada yoğurdun siyah olduğunu iddia eden ekibin beyaz olduğunu savunan ekibe üstün gelmesi gibi.

Oysa bu gibi durumlarda bence dünyanın en büyük mimarlarından biri olan Mimar Sinan’ı örnek almak gerekiyor. Mimar Sinan, yaptığı muhteşem minarenin eğri olduğunu iddia eden küçük çocuğun görüşünü önemsemiş ve işçilerin halatlarla minareyi çekerek düzgün hale getirdiğine çocuğu inandırmışlar, üstelik Mimar Sinan çocuğu ödüllendirmiş.

Aslında minare eğri değildi, olsa bile halatlarla düzeltilemezdi. Amaç dedikodunun önüne geçmek ve bu minarenin ebediyete kadar eğri minare olarak anılmasının önüne geçmek ve aynı zamanda gelecek nesillere de bir ders vermekti.

Özetle, kurum müdürlerinin öncelikle kurumlarında dedikoduya yol açacak tutum ve davranışların önüne geçmeleri gerekiyor. Ama aldıkları önlemlere rağmen bu tür dedikodular yayılmış ise üç maymunu oynamasınlar. Bu dedikoduları engelleyecek, sona ermesini sağlayacak çalışmalarda yapsınlar.

Yazarın Diğer Yazıları