Üç güzel insan, üçü de kendi alanlarında ulusal ve hatta uluslararası üne sahip insanlar ve üçü de Siirtli…
Danimarka doğumlu olmasına ve yaşantısının tamamını Avrupa ülkeleri ile İstanbul’da geçirmesine rağmen, kökünü unutmayan, kültürünü yaşamaya ve yaşatmaya çalışan ünlü televizyon programcısı yazar ve sunucu Bağtepeli hemşerimiz Aynur Ayaz.
Kendisi ile daha önce birkaç kez görüşmüşlüğüm ve hatta bir televizyon programı gerçekleştirmiş olmama rağmen, yakından tanıma imkanı bulamamıştım.
Onun memleket sevgisini , engin hoşgörü ve alçak gönüllülüğünü Siirt Vakfı tarafından İstanbul Yenikapı’da düzenlenen etkinlikte yakından gözlemleme imkanı buldum.
Sağ olsun kendisi üç gün boyunca Kanal 56 Televizyonu olarak etkinlik alanında oluşturduğumuz mini stüdyoda yaptığı söyleşi ve röportajlarla sahip olduğu ünü, alın teriyle kazandığını ispatladı ve aynı zamanda hemşerilerine olan samimiyetini ve sevgisini gösterdi.
İyi ki varsın, iyi ki Siirtlisin Aynur Ayaz…
Siirt Tanıtım Günlerinde yakından tanıma ve tıpkı Aynur Ayaz gibi gurur duyduğum bir başka hemşerimiz yazar senarist ve TV sunucusu Tarık Tufan.. Sanırım tıpkı Aynur Ayaz gibi onu uzun uzun anlatmaya gerek yok.
O da İstanbul doğumlu olmasına rağmen, tam bir Siirt sevdalısı. Arapçayı neredeyse Türkçe kadar akıcı bir şekilde kullanabiliyor. Mütevazı ve sevecen bir yapıya sahip.. Onu ve muhterem annesini bu etkinlik sayesinde yakından tanıma fırsatı buldum.
İyi ki varsın iyi ki Siirtlisin Tarık Tufan…
Bu etkinlik sayesinde tanıma imkanı bulduğum bir başka hemşerimiz hukukçu Doç.Dr.Rezzan Epözdemir.. Televizyonlardaki tartışma programlarında ortaya koyduğu bilimsel ve objektif görüşlerle damgasını vuran Doç.Dr.Epözdemir, kibirden uzak ve hayırsever bir yapıya sahip. Kendisi anlatmasa da çevresinden edindiğim bilgilere göre hukuk öğrencilerine burs başta olmak üzere, birçok sosyal projeye imza atıyor.
İyi ki varsın, iyi ki Siirtlisin Doç.Dr.Rezzan Epözdemir…
Dilerim Ayaz, Tufan ve Epözdemir’in yapısındaki ve konumundaki Siirtlilerin sayısı artar.