Cüneyt Arıtürk

SİİRT VE YÖRESİNDE GEZİLİP GÖRÜLMESİ GEREKEN TARİHİ VE TURİSTİK YERLER

Cüneyt Arıtürk

İNCEKAYA (KORMAS) KALESİ;

Şirvan İlçesi’ne bağlı İncekaya köyü hudutları dahilindedir. Bizans döneminde yapıldığı tahmin edilen Kale, Bizans tekfurlarından Selçuklulara geçmiş olup Osmanlılar döneminde barınak olarak kullanılmıştır. Dış görünüşü itibarıyla bir şatoyu andırmaktadır.

DERZİN KALESİ

;Baykan İlçesi’ne bağlı Adakale köyü yakınlarındadır. Bizans döneminden kalma oldukça sarp bir tepenin üzerinde inşa edilen kalede bulunan gözetleme kuleleri günümüze kadar gelmiştir.

İRÜN KALESİ;

Şirvan İlçesinin 40 kilometre kuzeyindedir. Kalenin bulunduğu dağın eteğinden geçen nehirle yer altı tünel bağlantısı bulunmaktadır.

ŞİRVAN (KÜFRE) KALESİ;

Şirvan Merkezinin 4 kilometre doğusundadır. İlçenin eski adıyla anılan kaledir. Doğal bir kayanın üzerinde mevkie hakim olarak yapılan kale adeta bir kartal yuvasını andırmaktadır.

ÇARŞI (EŞ-ŞEYH HASAN-I ASAKİRİ) CAMİİ;

Siirt İl Merkezinde olup, ÇARŞI CAMİİ adıyla bilinir. Bu Camaiin Miyafarkin (Silvan) Artuk Oğullarından Melik-üs Salih Nasuruddin tarafından Hicri 663. Miladi 1225 yılında yaptırıldığı belirtilir.Camie  ait kitabe maalesef 1939 yılında Cumhuriyet Caddesi açılırken kaybolmuştur. Kitabede:

“Melik-izam ve Ecli

Nâsır dünya ve din, Mahmud Nisiruddin, Edame Allahu Nasruhu”

ibaresi yazılıymış.

Camiin içindeki türbede

‘Eş-Şeyh Hasan-ı Askeri’

adında bir zat yatmaktadır. Cami 1998 yılında yeniden inşa edilmek üzere yıktırılırken, yine maalesef, bu zata ait Türbe’nin yeri de kaybedilmiştir. Camiin muhtelif kesimlerine sembolik olarak sandukalar konulmuşsa da, bu gibi vahim dikkatsizliklerin sonuçları ortadadır.

ULU CAMİİ (CEMEH LIKBİR);

Siirt’in eski kesiminde Karakol Mahallesindedir. Halk arasında

(CEMEH LIKBİR=BÜYÜK CAMİ)

olarak adlandırılır. Camiin Selçuklu Sultanlarından Mugiuzüddin Mahmut tarafından 1129 yılında yapıldığı belirtilmektedir. Firüze çini işlemelerle süslü tek şerefeli minaresi ve Selçuklu ağaıç oymacılığının en güzel örneklerini barındıran minberi ile Anadolu mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu minber günümüzde Ankara Etnografya müzesinde sergilenmektedir.

Defalarca restore edilmiş olup, zaman içinde yer seviyesinden çok düşük bir duruma gelmiş bulunmaktadır.

CUMHURİYET CAMİİ (CEMEH ĞIVOR-IL AĞVAR);

Eski adı

(ĞIVOR IL AĞVAR VEYA HADAR-I AHDAR )

olan Camiin adı, Cumhuriyetin ilanı yılında

(Cumhuriyet Camii)

olarak değiştirilmiştir. Bu camide ayrıca bir medresenin bulunduğu, eğitim ve öğretim yapıldığı da belirtilmektedir. Kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. İçindeki hücrede Hazreti İsa’nın havarilerinden Yahova’nın yattığı iddia edilir. Bu açıdan önemli bir ziyaretgahtır.

DEYR MİR YAKUP MANASTIRI;

Siirt İl Merkezinin 3 kilometre kuzeyinde bağlık bir mıntıkadadır. Bu yöre, içinde yer alan Kilise dolayısıyla

(DEYR)

olarak adlandırılır. Siirt’in ünlü bağlarının bulunduğu yerde bulunan Botan Nehrine hakim bir tepe üzerindedir. (Mir Yakup Manastırı) olarak tanımlanan Kilise doğu batı istikametinde uzanmaktadır. Uzmanlar manastırda daha önceden bir kitabenin bulunduğunu ancak, onun da kaybolduğunu belirtmektedirler. Manastır ana kilise, kütüphane, keşiş hücreleri, misafirhane ve yemekhaneden oluşmaktadır.Günümüzde ana kilisenin bir bölüm, keşiş odaları kalıntıları gelebilmiştir.

TİLLO İLÇESİNDEKİ BÜYÜK EVLİYALAR;

Tillo ilçesinde 40 bine yakın evliya bulunduğu rivayet edilir. Ancak, bu evliyalar içinde bilinenlerin adları şöyledir:

Şeyh Hamza-El-Kebir, Şeyh İbrahim Mücahid, Hazreti İsmail Fakirullah, İbrahim Hakkı  Hazretleri, Sultan Memduh Hz. Zemzem'U’l-Hassa (Sultan Memduh’un Eşi), Şeyh Muhammed El-Hazin (Fersaf köyünde), Şeyh Muhammed El-Tomani (Tom Köyünde), Şeyh Hasan El-Fatir (Hz. Ömer soyundan geldiği rivayet edilir), Şeyh Mustafa El-Kürdi, Hoho Hazretleri.

Tillo ilçesinde ayrıca adları yukarıda geçen şahsiyetlere ve diğer bir çok tarihi şahsiyete ait tarihi yapılar bulunmaktadır. Bunlar arasında tarihi camiiler de bulunmaktadır. Tillo’da 5 tarihi camii olmak üzere 9 adet camii bulunmaktadır.

TİLLO İLÇESİNDEKİ TARİHİ ESERLERİN YERALDIĞI SERGİ;

Tillo ilçesinde yaşamış ve genelde dini ilimlerle uğraşmış büyük zevatlara ait yazma eserler, araç ve gereçlerle, hayattayken kullandıkları zati eşyaları vardır. Başta İbrahim Hakkı Hazretlerine ait

(MARİFETNAME)

adlı eserin orijinali olmak üzere yine İbrahim Hakkı Hazretlerine ait astronomiyle ilgili araç ve gereçlerle Hazret-i Fakirullah’ın zati eşyalarının mevcut olduğu bir sergi vardır. Bu sergi yıllardan beri Molla

SADULLAH TOPRAK’IN

evinde kurduğu müzemsi bir alanda sergilenmektedir. Sultan Memduh Hazretlerine ait Divan’ın orijinali ise, torunlarından Şeyh Bedrettin Aydın’ın evindedir. Bilinen ve sergilenen bu eserler haricinde çok sayıda yazma eserler mevcuttur.

TAŞBAŞI (RASUL HACAR) MAĞARASI;

Siirt İlçe Merkezinin güneyinde 4 kilometre uzaklıktaki yoldan Botan Vadisi’ne bakan dik yamaçtadır. Bu mağaranın milattan önceki dönemlere ait olduğu söylenir. Nergis çiçekleri ilkin bu mağaranın bulunduğu sarp kayalıklarda açtığı için, bahar mevsiminde çiçek toplamak için giden gençlerle dolar, taşardı.

SİİRTLİ GENÇLER AÇISINDAN RASULHACAR, BİR NEVİ AŞK MABEDİYDİ!

BOTAN ÇAYI (ULU ÇAY) VEYA (MAYLIKBİR);

Siirtçe lisanında adına (MAYLIKBİR) denilen, resmi adı ULUÇAY olan ve yaygın adıyla BOTAN olarak bilinen bu akarsu Türkiye’nin dördüncü büyük su toplama alanıdır. Botan Çayı vadisi Türkiye’nin en dik ve sarp vadilerindendir. Yılın belli dönemlerinde Botan Çayında rafting ve kano sporu yapılmaktadır. Botan çayı üzerinde son yıllarda barajlar kurulmakta olup, kurulacak baraj sayısının bir düzineyi geçebileceği belirtilmekte.

Siirtlilerin balık avlama için en çok gittikleri, yılda en az 5-10 kişinin boğulduğu akıntısı yüksek bir su. Dicle Nehriyle birleşir ve suları Şaddül Arab’a kadar ulaşır.

TÜRBE HÖYÜK KAZILARI;

Siirt İl Merkezinde 30 kilometre uzaklıkta, Eruh yolu üzerindedir. Botan çayının kıyısında oldukça geniş bir alana yayılmış bir yerleşim yeridir. Bu türbe höyükteki kazılarda çanak, çömlek ve bileziklerin yanı sıra akat dilinde yazılmış kil tabletler bulunmuştur.

ÇARPIRAN (DÖRT ULULULAR) KÖPRÜSÜ;

Baykan ilçesinin 3 kilometre doğusunda, Bitlis çayı üzerinde. Kesme taş ve moloz taştan yapılan köprünün 16-17 yüzyıla tarihlendiği düşünülmektedir. Köprü 2006 yılında restore edilmiştir.

CAS EVLERİ;

Siirt’in kendine özgü yapı malzemesi ile yapılan bu evler çevreye zarar vermeyen doğal malzemelerden üretildikleri için çevre dostu yapılardır. Beyaz Şehir Siirt görünümünü bu evlerden almıştır. Cas evlerin yapımında kullanılan CAS’IN üretildiği adlarına EVETİN denilen ocaklar artık kalmadığı için cas evlerin yapımı sona ermiştir. Şehrin eski kesimindeki cas evler ise zaman içinde yok olacak ve CAS EVLER NOSTALJİ OLACAKTIR.

SABATLAR;

Yöreye özgü bir mimari öğeler olan Sabatlar kemer şeklinde olup en büyük özellikleri üzerlerinde ev inşasına izin vermesidir. Sabatlar bizleri yazın güneşin kavurucu sıcağından, kışın kar ve yağmurundan koruyan geçitlerdir.

TERS LALE;

Şirvan ilçesinin yüksek kesimlerinde sıkça rastlanan bir çiçek türüdür.

(AĞLAYAN GELİN)

adıyla da bilinir. Ters lale, dünyada çok az yetişen nadide endemik bir çiçektir. Bu çiçeğe Asurlular her sabah göbeğinden su damlattığı için

(AĞLAYAN LALE)

adını vermiş ve kutsal saymışlardır. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Siirt’le ilgili bölümünde

“Siirt (Sırt) yöresinde özellikle Kış aylarında karın erimesi ile birlikte açan nadide çiçek türleri adeta baharı müjdeler”

demektedir. Ters Lalenin sarı, turuncu ve kırmızı renklerde olanları vardır.

Yazarın Diğer Yazıları