Bilindiği gibi yıl içinde 21 Mart ve 23 Eylül günleri gece ve gündüzün eşit olduğu EKİNOKS günlerdir. Bugünlerde güneşin doğacağı an Hazret-i İbrahim Hakkı tarafından kurulan düzenek sayesinde günün ilk ışıkları Üstadı Hazret-i Fakirullah’ın Türbesinin başucuna yansımaktadır. Peki EKİNOKS günlerinde Tillo’da düzenlenen etkinliklerde ilgiyle izlenen ışık olayının merkezinde olan İsmail Fakurullah Hazretleri kimdir. Bu konuda biz de birkaç cümle yazarak, okuyucularımızla paylaşalım istedik.
Yazacaklarımız, elbette Hazret-i Fakirullah’ı tanıtmağa hiç mi, hiç yetmez Bizimki, kısaca bir sunum olacak.
Hazret-i FAKİRULLAH’IN
Hicri 1067, Miladi 1657 yılında Regaip Kandiline rastlayan bir Cuma gecesi dünyaya teşrif ettikleri belirtilir.
Peygamber Efendimizin Amcası Hazret-i Abbas’ın soyundan geldiği
bilinmektedir.
Babasının Adı Molla Kasım olup,
Tillo’da medrese eğitimi vermekle meşguldü.
Hazret-i Fakirullah’ın asıl adı İSMAİL’dir. “FAKİRULLAH” ise Hak yolunda aldığı mertebenin
adıdır.
Çocukluk döneminde, Siirt’teki
FAHRİYE
medresesinde eğitim ve öğretim gören Fakirullah, Babası Molla Kasım’ın yanında din ve dünya ilimleri tahsil eder.
24 yaşındayken Babası Molla Kasım’ın irtihali üzerine Tillo’daki Ulu Camiin İmamı ve Müderisi olur. Seyyid bir aileden gelen ve Siirt’in eşraf bir ailesi olan Hacı Muhammed’in kızı ile evlenmiştir. Biri kız olmak üzere beş çocuğu olmuştur. Beş çocuğunun da soyları devam etmektedir.
Fakirullah Hazretleri, kendi elinin emeğiyle geçimini sağlardı. Yediği ve ailesine yedirdiği yemeğin helâl olması için büyük bir titizlik gösterirdi.
Fakirullah 30 yaşında annesini kaybettikten sonra Züht ve Takvasının gereği olarak kendisine bir tarla satın almış, bizzat kendi elleriyle asma ağaçları dikmiş ve geçimini sağlamak için çalışmıştır. Tarla ekmiş, ekin biçmiştir. 40 yaşına kadar günlerinin çoğunu oruçla geçirmiş, orucunu bir kaç üzüm tanesiyle açmıştır. 40 gün konuşmadan, yeme içme den kesilerek mana alemine dalmıştır. Kırkıncı gün gözünü açmış bir tas su içmiş ekşi nar isteyip bir parça ekmekle yemiş ve kendine gelmiştir. Bundan sonra yemeğini normal yemeye başlamıştır. Daha sonra Kırksekiz yaşında Hacc'a gitmiştir.
İsmail Fakirullah ile ilgili olarak nakledilen meşhur bir kuyu hadisesi vardır. 48 yaşlarındayken, taziye için bir komşusunun evine giden Fakirullah, dönüştü evinin avlusundaki bir susuz kuyuya düşer.
Kuyu olayı, Hazret-i Fakirullah’ın yaşamında bir dönüm noktasıdır. Çünkü, velâyet mertebesine ulaşması ve kutbul aktap olması bu kuyuda gerçekleşmiştir.
Kendi ifâdesiyle Hızır’ı, İlyas’ı, Şeyh Abdulkadir’i Geylani’yi, Cüniyd-i Bağdadi’yi, Şeyh Hamza el Kebir’i, Şeyh Mücahid’i, Şeyh Musa’yı, Muhammed-ur Radi’yi, Şeyh Hasan’ı, Üveys el Karani’yi, Hasan el Hutvi’yi, Neccar oğlu Neccar’ı, Halid bin Velid’i ve daha nice Allah dostlarını bu kuyuda kendisini ziyaret ederlerken ve kutbul aktap oluşunu kutlarlarken gördü. Ruhaniyetleri, düştüğü bu susuz kuyuda ona tecelli etti.
Fakirullah’ın
namaza gelmeyişi ü
zerine kendisini aramaya başlayan cami cemaati, düştüğü kuyunun yanından geçerlerken, bir takım seslerin geldiğini duymaları üzerine, kuyuya bir adam sarkıtarak cezbe halindeki Şeyhi çıkarmışlar.
Kuyu olayından sonra, 8 yıl boyunca uzlete çekilen ve istiğrak halinde bulunan Fakirullah, 9 ncu yılda düştüğü istiğrak halinden ayılarak yeniden irşat görevine başlamıştır. Fakirullah Hazretlerinin
ÜVEYSİLİK
tarikatına mensup olduğu, ancak, öğrencilerini
KADİRİLİK
tarikatına yönlendirdiği belirtilir.
Fakirullah Hazretlerinin en büyük eseri
“MARİFETNAME”
adlı eserin müellifi İbrahim Hakkı Hazretleridir.
Hicri 1147 Miladi 1737 yılında 80 yaşlarında iken vefat eden Hazret-i Fakirullah, vefatından önce Çocuklarından Şeyh Abdulkadi-i Sani’yi yerine post nişin tayin etmiştir. Türbesi Tillo’da olup, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Yüce ALLAH’ın rahmeti üzerine olsun.