(Mart ayı, dert ayı) şeklinde söylenegelen bir deyimimiz var. Gerçekten de bu böyledir. Mart ayı, aynı zamanda etkinliklerle lebalep dolu bir aydır. Mart aylarının ilk haftası yani 1-7 Mart arası (Deprem Haftası), (Yeşilay Haftası) ve (Girişimcilik Haftası) etkinliklerinin yer aldığı günlerdir. Bahar mevsiminin ilk ayı Mart ayıdır. Cemrelerin ilk ikisi Şubat ayında havaya ve suya düştü. Üçüncü cemre 6 Mart’ta toprağa düşecek ve cemrelerin düşmeleri tamamlanmış olacak. Mart’la ilgili atasözleri vardır. Türkçede olduğu gibi yerel lisanımız
SİİRTÇE’DE
de Mart’la ilgili söylenmiş atasözleri bulunmaktadır. Çünkü bu ay, gerçekten özellikli bir ay.
“Mart kapıdan baktırır, kazma-kürek yaktırır.”
Mart ayı ile ilgili söylenmiş Türkçe deyimlerin en meşhurudur.
Mart ayı havaların gel-git gibi yaşandığı gâh soğukların, gâh bahar mevsiminin hâkim olduğu bir aydır. Geçmiş yıllarda yakacak olarak odun yakıldığı dönemlerde genelde Mart ayında yakacaklar tükenir, yakacak sıkıntısı çekilmeğe başlanır, bu yüzden zor durumlara düşülür, evde bulunan kazma-küreklere ait sapların bile yakıldığı olurmuş!
Şimdilerde kalorifer var. Yakıt olarak doğalgaz kullanılıyor. Doğalgaz, kısmen de olsa şehrimize de girmiş bulunmaktadır. O da olmazsa, elektrik sobaları hazır. Gerçi, yaktıkları enerji kadar, parasal açıdan gönülleri de yakıyorlar amma neyleyelim ki, soğuklar dayanılmaz olunca klimalar, ufolar ve diğer elektrikli yakıt araçları da devreye giriyorlar.
Bir de
“Mart`ta yağmaz, Nisan`da dinmezse sapanlar altın olur.”
şeklinde söylenmiş bir deyimimiz bulunmaktadır.
Mart ayı gerçekte netameli bir aydır. Bu ayda yağmurun yağmasının, ürünler için hiç de iyi olmadığı söylenir. Nisan ise havaların artık gerçek anlamda ısınmaya başladığı aydır. Bu ayda yağacak bol ve bereketli yağmur, ürünler için oldukça faydalıdır, verimi artırır ve çiftçiyi son derece memnun eder.
Siirt’çe atasözlerimiz elbette yılların tecrübesi olarak ortaya çıkmıştır. Mahalli takvimimizde Mart ayının ilk yarısı da Şubat’a dahil sayılır. Siirt’çe lisanımızda özellikle
AZBAT
olarak adlandırılan Şubat ayı için söylenen deyimler ve sözler bu açıdan Mart ayı için de geçerlidir.
“AZBAT KIL VEDDE IMMU SEBEH KARRAT ĞESEL IL HEVİS U KIRRADDA”
şeklindeki deyim, Şubat ve Mart aylarının karakterini en iyi şekilde dile getiren bir deyimdir. Anlamı şudur.
“ŞUBAT ANNESİNİ 7 DEFA ÇAMAŞIR YIKAMAK İÇİN GÖTÜRMÜŞ, YIKATMADAN GERİ GETİRMİŞ!”
Deyimin açıklaması şu şekilde yapılır. Geçmiş yıllarda evlerde su olmadığından, çamaşır yıkamak için su kenarlarına gidilirmiş. Kadınlar,
“Hava güzel, çamaşır yıkamaya gidelim”
diyerek çamaşırları toplar yola koyulurlar, daha yoldayken bir de bakarlar ki, yağmur yağmağa başlamış. O yıllarda insanların meteorolojinin hava tahminleri yapması gibi bir lüksleri de yokmuş. Böylece, bir günde 7 defa çamaşır yıkamaya niyetlenir, geri dönerlermiş.
Evet, geçmiş yılarda Şubat ayının son günleriyle, Mart ayının ilk günlerinde, gün içinde havaların 7 defa değiştiğine çoğu kere şahit olduk. Bir bakıyoruz hava gayet güneşli, tam bir bahar havası. Bir de bakıyoruz, kara kışı aratmayan kar ve yağmur yağışları var.
Mart ayı ile ilgili bir hayli özdeyişlerimiz vardır. Diyebiliriz ki bütün aylardan çok Mart ayı ile ilgili deyimler, zihinlere kazınmıştır. Halen de kullanılmaktadır. Bunun iki sebebi vardır. Birinci sebep, Mart ayının kış ve bahar mevsimleri arasında bir geçiş dönemi olması, ikincisi ise, geçmiş yıllarda Mali yılın 1 Mart itibarıyla başlatılmakta oluşudur. Mart ayının özelliklerini vurgularken bu ay ile ilgili aklımıza gelen deyimleri sözcükleri anımsayalım, anımsatalım istedik. İşte o deyimlerden bazıları:
*(Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır),
*(Mart ayı, dert ayı),
*(Mart çıkmadan, dert çıkmaz),
*(Mart havası gibi),
*(Mart içeri, pire dışarı),
*(Kara kışta kar yağar, Martta yağış olmaz, Nisanda da çok yağmur yağarsa o yıl bol ürün alınır; çiftçinin yüzü güler),
*(Mart kedisi gibi),
*(Mart kuruluk, Nisan yağmurluk),
*(Martta tezek kuruya, Nisanda seller yürüye),
*(Martta yağmaz, Nisanda dinmezse sabanlar altın olur),
*(Mart ayların Çingene’sidir,
*(Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda),
*(Mart martladı, tavuk yumurtladı),
*(Mart yağar, nisan övünür; nisan yağar, insan övünür),
*(Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak),
*(Martta yağmasın, Nisanda dinmesin).
*Mart’ın sonu bahar!
Bu sözlerin, deyimlerin her birinin elbette kendilerine göre açıklamaları vardır.
Geçmiş yıllarda ülkemizde Mart ayı Mali yılbaşının başlangıcı sayılırdı. Yeni yılın bütçesi Mart ayı itibarıyla devreye girerdi. Vergilerin ödenmesi Mart ayında start alırdı. Resmi kurum ve kuruluşların ödenekleri 1 Mart tarihi itibarıyla açılırdı. Bu durum 1983 yılına kadar böyle devam etmiştir. Mali yılın 1 Ocak gününe alınması, 1983 yılında yapılan yasa değişikliğiyle gerçekleştirilmiştir.
Dileriz ki, bu yılın Mart ayı, deyimlerimizdeki olumlu vurgularda şekillenir, rahat ederiz. Değişik yıllarda Mart ayında tarihe mal olan birçok olay yaşanmıştır.
2020, 2021 ve 2022 YILININ Şubat ve Mart ayları KORONAVİRÜS ile anılırken, maalesef 2023 yılının Şubat ve MART ayları yaşanan DEPREM FELAKETLERİ ile anılacak.
Yani bu Mart, diğer Martlardan çok daha farklı.