Türkiye,
14 Nisan 1987
tarihinde, Ankara Anlaşması'nda öngörülen dönemlerin tamamlanmasını beklemeden, üyelik için AB’a başvuruda bulunmuştu.
Aradan geçen uzun yıllardan sonra 2016'da katılım müzakereleri durduruldu. AB, Türkiye'yi insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğü konusundaki eksikliklerle suçladı ve eleştirdi. 2017'de AB yetkilileri, planlanan Türk politikalarının AB üyeliği için Kopenhag kriterlerini ihlal ettiğini ifade ettiler.
15 Aralık 2021 tarihinde, AB Konseyi, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin dondurulmuş olarak kalmasına karar verdi. Türkiye 2023 Temmuz'da İsveç'in NATO üyeliğinin kabul görmesi üzerine,
Avrupa Birliği'ine üyeliğinin kabul edilmesini istedi. Ancak, müspet bir cevap alamadı.
AB
'a üye ülkeler arasında Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İngiltere, İrlanda, Danimarka, Yunanistan, İspanya, Portekiz, Avusturya, Finlandiya, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovenya, Slovakya, Estonya, Letonya, Litvanya, Malta, Bulgaristan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi bile bulunuyor.
Türkiye her ne kadar AB üyesi değilse bile, 60 yıldan beri bu birliğe girmek için çabalayıp durmaktadır. Ancak, belki de ve sırf Müslüman olduğu için bir türlü kapılar açılmamaktadır. Ama AB ülkeleri, kendi yararlarına olan konularda Türkiye’yi yönlendirmekten geri kalmıyorlar.
ABD’nin
ise müttefikimiz ve dostumuz olduğunu hep söyleyip durmuşuzdur.
NATO’ya
girişimiz ta 1952 yıllarına dayanır. O zaman, müracaat eder etmez, hemen aldılar.
“Neden bizi hemen NATO’YA aldılar!”
sorusunun cevabı gayet basittir. Çünkü o yıllarda ABD ve Avrupa ülkeleri Sovyetler Birliği ile savaş halindeydiler. Yanlarında savaşacak müttefiklere ihtiyaçları vardı. Türkiye NATO’YA alınır alınmaz Kore Savaşlarına dahil edilmiş, böylece Sovyetler Birliğinin çembere alınması hedeflenmişti.
NATO üyesi olmak yanında ABD’nin sözde dostuyuz ve AB’ın da üyesi olmak için yıllardan beri kapısında sürünmekteyiz. Peki, bizim bu kadar önem verdiğimiz ve dış siyasetimizi, bakış açılarına göre kurguladığımız NATO, ABD ve AB Türkiye’nin hassasiyetleriyle ne kadar ilgili. Misal olarak, Allah korusun diğer Ortadoğu ülkeleri gibi isyanlar çıkarsa, bu sözde dostlarımız ve müttefiklerimiz Türkiye’ye yardımcı mı, yoksa bölünüp parçalanmasına taraf mı olacaklar.
Evet, Türkiye’nin durumu ortada. Allah Korusun yarın Türkiye’de eylemler başlatılır ve EYLEMLER isyana dönüşürse
ABD, AB VE NATO TÜRKİYE’NİN BİRLİĞİNDEN Mİ, BÖLÜNMESİNDEN YANA MI TAVIR KOYACAKLAR!
Böyle bir durumda, ABD, AB ve NATO’nun Türkiye’yi korumak gibi bir derdi olmayacağı gibi, gerçekte Türkiye’nin bölünmesini isteyen güçler de bu sözde müttefiklerimizdir!
Büyük Ortadoğu Projesi(!) içinde bölünmüş bir Türkiye’nin bulunduğuna hiç şüpheniz olmasın. Bunun için, (Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlarından birisiyiz) diyenleri duyup gördükçe, ağlanacak halimizle nasıl gururlandığımızı hissetmenin talihsizliğini yaşıyoruz!
Türkiye’nin bölünmesinin ABD, AB ve İsrail’in hedefleri arasında olduğunu asla aklımızdan çıkarmayalım! Türkiye’nin tek dostu, bu ülkede yaşayanlardır, birliğimizi ve kardeşliğimizi bozmayalım!