Cüneyt Arıtürk

SİİRT EVLİYALARI-9- ZEMZEM'ÜL HASSA (1765-1852)        

Cüneyt Arıtürk

Sultan Memduh’un eşidir. Tillo’da (Aydınlar) dünyaya gelmiştir. Hazret-i Rabia gibi kadın evliyalardandır. Bir çok kerametleri menkuldür. Divanı olduğu söylenirse de kayıptır. Velâyet mertebesine eşi Sultan Memduh’tan önce ulaştığı rivayet edilir.

Tillo’nun Güneydoğusunda Tuvayle denilen tepede  bir çilehane yaptırır, zamanının büyük bölümünü zikir, fikir ve ibadetle geçirir. Öyle bir Allah âşığı olur ki adı

“MECNUNE”

ye çıkar.

Doğum tarihi Miladi 1765 olup vefat tarihi yine miladi 1852’dir. Eşi Sultan Memduh’un defnedildiği türbede yanına defnedilmiştir. Yüce ALLAH’ın rahmeti üzerine olsun.

EŞ ŞEYH HASANI ASKERİ

Siirt Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan bu camiyi Artukoğullarından Melik-üs Salih Nasuriddin 1225 yılında yaptırmıştır. Siirt İl Yıllığında Camiyle ilgili verilen bilgi şöyledir:

“Miyafarkin (Silvan) Artuk Oğullarından Melik-Üs Salih Nasuruddin tarafından Hicri 663, miladi 1225 yılında yaptırılmıştır. Buna ait kitabe 1939 yılında Cumhuriyet Caddesi açılırken kaybolmuştur. Kitabede

‘Melik-i zam ve eceli Nâsır dünya ve din Mahmud Nâsiruddin, Edame Allahu Nasrahu’

ibaresi varmış.

Camiin içindeki türbede

‘EŞ ŞEYH HASAN-I ASKERİ’

adında bir zat yatmaktadır. Cami 1998 yılında yeniden inşa edilmek üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yıktırılmıştır.

Maalesef, 1939 yılında Camiin Kitabesinin kaybedilmesi gibi, 1998 yılında yeniden yapılmak üzere yıktırılması sonucu Camiin içinde bulunan ve büyük bir yatır olduğuna inanılan

“EŞ ŞEYH HASAN-I ASKERİ”

hazretlerine ait mezar yeri de kaybedilmiştir.

2002 Yılında temeli atılan

Siirt ÇARŞI (ASAKİR) Camii

inşaatı hayırseverlerin katkılarıyla kubbe seviyesine geldiğinde, tamamlanması işini Sancak’lar Ailesi yükümlendi. Sancaklar Ailesi inşaatı tamamlamalarının karşılığı olarak Tarihi camiye kendi babalarının adını verdiler. Üzerine yazılan kitabede de Camiin 2003 yılında yapıldığı gösterildi. Böylece, tarihi bir camii önce kitabesiyle, sonra türbesiyle ve daha sonra adıyla yok sayıldı.

ABDULAZİZ TOPRAK HOCA EFENDİ, DİĞER NAMIYLA TİLLO LU MOLLA  ABDULAZİZ

Hicri 1292 Tarihinde Tillo’da doğdu. Baba tarafının soyu Peygamber efendimiz Sallalahu  Aleyhivesellemin amcası Hazret-i Abbas’a dayanmaktadır. 6.göbek Fakirullah Hazretlerinin torunudur. Ayni zamanda Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin 3.göbek hafididir. (İbrahim Hakkı Hazretleri , Hocası  Fakirullah Hazretlerinin torunu ile evlendiği hanımından doğan kızının torunlarındandır)

Baba adı Molla Ahmet’tir. O da ilim ile uğraşmış , Tillo Ulucamide imam-hatiplik ve  müderrislik yapmıştır.

Tahsiline küçük yaşta babasının yanında başlamış fakat babası Hacca  giderken orada vefat etmiştir. Babasını küçük yaşta (6-7 yaşında) kaybettikten sonra ,  dayısı olan ve bölgenin meşhur ulemalarından Molla Ömer el Amir’in  yanında kalır. Daha doğrusu dayısı, babasının  görevlerini yüklenir ilim ve irşada devam ederek  yeğeni bizzat kendisi oktur.

(Molla Ömer el Amir yörede 2. İbrahim Hakkı olarak bilinmektedir. Pozitif ilimlerle, özellikle Astronomi ile uğraşmış çeşitli gözlem aletleri yapmıştır. Güneş saati gibi araçları da yapmıştır.)

Böylece Tillo’lu Molla Abdulaziz tahsilini dayısı Molla Ömer el Amir yanında yapar ve icazet ini alır. Tahsili boyunca Fıkıh, Hadis, Kelam, Tefsir, Matematik, Astronomi  gibi  ilimleri  öğrenmiş, bunlarla amel etmiş daha sonrada bu ilimlerin müderrisliğini yapmıştır.

Bu konularda çok sayıda alim yetiştirmiştir. Yöredeki birçok alimin ya direk olak hocalığını yapmış veya talebelerinin yetiştirdiği alimlerdir.

Alimliğinin büyüklüğü yanında aynı zamanda büyük bir  Abid (ibadetitini hakkı ile yapan) idi.

İlmi çalışmaları yanında hakkıyla İslamiyetin anlaşılması için büyük çaba göstermiş Bid’atlarla, Hurafelerle ve islamiyete aykırı adetlerle  uğraşmış mücadele etmiş adeta savaşmış ve sonunda da birçoğunda başarılı olmuştur.

Bu ilmi çalışmalarının bir kısmına değinecek olursak özellikle Mantıkta İsağoci, İstiare de         Risale-i İstiare, Nikah ta  Risale-i Nikah isimli; Astronomi de bir kısım astronomi araçlarının   kullanımı ile ilgili eserler yazmıştır. Bu eserler basılmamıştır.

Her türlü koşul altında çocuklarını maddi manevi ilimlerle teçhiz etmeyi ihmal etmemiş ve bilgilerini onlara aktarmıştır. Hocalığı bizzat  yapmış ve İcazetlerini kendisi vermiştir.

Hayatı boyunca ilimle uğraşmış gerçekleri savunmuş ve büyük alimler yetiştirmiştir.

Hicri 1372 Tarihinde vefat  etmiştir.Ceddi Fakirullah Hazretleri Türbesinin dış ön kısmında(dışarıda aslanlı ağacın altında) defnedilmiştir. Ruhu şad olsun.

MOLLA MUHAMMED ALİ (FAKİRULLAHOĞLU)

1887 yılında Tillo’da dünyaya geldi. Sultan Memduh’un mübarek oğlu Nur Hamza’dan “Muhammed Ali” ismini aldılar. 7 yaşında iken babası Hacı Kasım ile birlikte Nur Hamza’dan tarikat dersi aldı. 33 yıl boyunca medrese eğitimi gördü. 40 yaşında Nur Hamza’nın ruhaniyetinden feyzalarak YEKAZA halinde tarikatını tamamlayıp Nur Hamza Hazretleriniden hilafet aldı. Asrının ferdi feridi olup tüm mâddi ve mânevi ilimlerin merkezi oldu.

Hâfız, Hattat, Şâir ve musiki şinas olup her anda zikirle, fikirle, şükürle meşgul oldu. Farsça’yı, Osmanlıca’yı ana dili gibi konuştu, yazdı, çizdi, anlattı. Eğitim alanında uğraş verdi. Uzun yıllar Müftülük görevini ifâ etti. Metodik ve programlı olarak asrın şartlarına uygun talebeler yetiştirdi.

Siirt’in meşhur âlimlerinden Şeyh Celalettin Kardeş ve Üstat Said-i Nurisi Hazretleriyle birlikte okudu. Bir Zemzem gibi, bir Kevser gibi etrafa nurlar saçtı. Gizli bir hazine gibi, mahfiyet sırrı içinde saklı kaldı. Maddi ve mâneve o gizli hazineyi, gizlice bizlere bıraktı.

26 Haziran 1972 yılında dar-ul bâkaya göçtü. Allah’ın rahmeti üzerine olsun.

Yazarın Diğer Yazıları