Taşına, toprağına, bayrağına kurban olduğum memleketimin üç dilli kardeş şehrimin güzel insanlarına selam ve saygılarımla…
Suçu günahı olmayan askerini, polisini, korucusunu ve güvenlik görevlisini öldürürsün, işyerlerini ateşe verir, halka korku salar, hendek kazar, tünel kazıp mağaralarda fare gibi yaşarsın.. Odun kesmeye giden garibanların ekmeği için, namusu için çalışan insanını öldürürsün.. Devlet, hastane yapar doktoru öldürürsün, okul yapar öğretmeni öldürürsün, sözde Kürtsün.. Annen ve baban binsin diye devletin otobüsünü, aracını yakarsın, suçsuz ve günahsız kundaktaki bebeği öldürürsün, uyuşturucu imal eder satar ve gençleri öldürürsün, insan kaçakçılığı yapar ölümlere sebep olursun, küçük çocukları kaçırıp dağa çıkarır kurtulmak isteyenleri de işkence eder öldürürsün, ideoloji adına kadını, kızı dağa kaçırır zorla tecavüz edersin.
Papazın biri, sürekli bir karganın kilisenin ortasına pislediğini görüyormuş fakat bir türlü yakalayamıyormuş, ne yapayım diye düşünürken, aklına kilisenin çanına şarap dökerek karganın su zannedip içtiği an yakalayabileceğini düşünmüş.. Tam da düşündüğü gibi olmuş ve şarabı içen karga, sızıp kalınca papaz bir de bakmış ki bir karga.. Şerefsiz, müslüman olsan şarap içmezsin, hıristiyan olsan kiliseyi pisletmezsin.. Ne biçim bir mahluksun sen demiş ve kellesini koparmış.. Sen de aynen öyle, bölücülük ve kahpelik adına, satın alındığın dış güçler tarafından kalleşçe hareket ettiriliyorsun ve askerimizin, polisimizin karşısına çıkacak cesaretin olmadığı için de kendine ve adına yakıştığı bir şekilde davranıyorsun.. Her şeyi affet ama vatana ihanet edeni affetme demiş Hz. Ali…
