ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ (İLO)
Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın ilk uzmanlık kuruluşlarından biridir. (ILO), 1919 yılın 11 Nisan günü Versay Barış Anlaşması ile kurulmuş olup, sosyal adaletin ve uluslararası insan ve çalışma haklarının iyileştirilmesi için oluşturulmuş bir kuruluştur.
ILO’nun belli başlı organları; karar organı olan Çalışma Konferansı, yürütme organı olan Yönetim Kurulu ve Sekretarya görevini gören Uluslararası Çalışma Bürosu’dur. Türkiye, 1932 yılında ILO’ya üye olmuş ve belirli dönemlerde ILO Yönetim Kurulu’nda “asil” ve “yedek” üye olarak görev yapmıştır.
ILO’NUN, işçilerle ilgili kuralları vardır. Bunların başında çalışma hayatına ilişkin temel haklar gelir. Bu örgüte bağlılık sözleşmesi imzalayan ülkelerde örgütlenme özgürlüğü (sendika), toplu pazarlık, zorla çalıştırılmanın engellenmesi, eşit işe, eşit ücret, işe keyfi olarak son verememek gibi kuralların geçerli olması gerekir.
Peki, 1932 yılından beri ILO’ya dahil olan Türkiye’de bu kuruluşun standartlarına göre işçi haklarına riayet ediliyor mu, elbette, hayır!!!
Ülkemizde, maalesef işçilerin çoğu kayıtsız olarak çalıştırılmaktadır. Hiçbir sosyal güvenceleri yoktur. Tarım işçileri, mevsimlik işçiler, inşaat işçileri, madenlerde çalışan işçiler. (ÇIRAK) ya da (KALFA) adı altında çalıştırılanlar.
Türkiye’de 12 milyona yakın sigortalı işçi bulunurken, bir o kadar da kayıtsız çalıştırılan işçilerin bulunduğu, bilinen gerçeklerdendir. Özel iş yerlerinde çalışan sigortalı işçilerin dahi güvenceleri yoktur.
KORONAVİRÜS
salgını yüzünden işlerinden çıkarılan işçilerin sayıları
MİLYONLAR
olarak ifade ediliyor. Daha da işlerinden olacak milyonlarca işçiden bahsediliyor.
Şimdi, kısa adı olan ILO’nun yetkililerine seslenmek istiyoruz. Böyle bir zamanda sadece Türkiye’de değil, Dünya genelinde devreye girerek, KORONAVİRÜS salgını sebebiyle işçilerin işten çıkarılmalarına karşı harekete geçerek haklarını korumayacaksanız, kuruluşunuzun ve varlığınızın ne anlamı var!
ANEKDOT
(Maaşa zam, işe son)
şeklinde dillendirilen bir özdeyiş vardır. İşverenler, işine son vermek istedikleri işçilerine önce zam yaparlar, sonra işten çıkarırlar ya! Şimdi bu KORONAVİRÜS SALGINI sebebiyle PATRONLARIN, işçilerini ÜÇ AY süreyle izne çıkarabilecekleri kararı alındı. Muhtemelen, paralı olarak izne çıkarılanlara, izin süreleri sona erince, yol verilecek. Bu da bir nevi
(MAAŞA ZAM,
İŞE SON)
taktiğine dönüşmesin…