Seçim çalışmalarıyla, mübarek Ramazan ayı bir araya gelince riyakârlığın ve münafıklığın tavan yapacağını vurgulamıştık. Seçmenler nazarında en değer verilen konuların başında elbette ki din gelir. İnsanlarımız her ne hikmetse, kendilerini yöneteceklerin de dindar kisveye sahip olmasını isterler. Zira dindar insanların alavere-dalavere yapmayacakları kanaatindedirler. Tabii, gerçeğin bu olmadığı ispatlıdır. Allah rızası için iş yapanlarla, insanları aldatmaya yönelik tavır sergileyenleri karıştırmamak gerekir.
Bu mübarek Ramazan ayında, isteyen her vatandaş kolaylıkla iftar yemeğini bedavaya getirebilir. Çünkü iftar yemekleri veren, verene. Amaçları Allah rızası olanların ecirlerini
Yüce ALLAH
elbette verecektir. Ancak, riya ve gösteriş peşinde olanların da cezalarını er-geç bulacaklarından şüpheniz olmasın. Biz yine da
(ALLAH ISLAH ETSİN)
diyelim ve verilen bütün iftarların ALLAH RIZASI için olduğunu bir HÜSN-/Ü ZAN olarak görelim.
Söz iftar ziyafetlerinden açılmışken,
Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed’in (O’na al ve ashabına salat ve
selam olsun)
yaptıkları iftarlara bir göz atalım istedik. Peygamber Efendimiz iftar için özel yemekler aramamış, yemek ayrımı yapmamış, sofrada ne bulursa onunla iftar etmiştir. O'nun iftar sofrası, lüks ve israftan uzak, son derece sade ve mütevazi idi. Medine’de Efendimizin yanında büyüyen Enes İbn-i Mâlik (Allah ondan razı olsun) Peygamber Efendimizin iftarını şöyle anlatmaktadır: “Allah Resulü akşam namazını kılmadan önce bir kaç taze hurma ile eğer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla orucunu açardı.” Peygamber Efendimizin orucunu kış günlerinde hurma ile yaz günlerinde ise su ile açtığına dair rivayetler de vardır. Abdullah İbn-i Ebî Evfâ adındaki sahabe ise Peygamber Efendimizin Sevik denilen bir çeşit çorba ile iftar ettiğini bildirmektedir. İşte Peygamber Efendimizin iftar menüsü buydu.
İşin doğrusu, Peygamber Efendimiz zamanında iftar ziyafetlerinin düzenlendiği de olmamıştır. Yani, öyle iftar ziyafetleri düzenlenerek davetler yapıldığı vaki değildir. Ancak, oruçlulara iftar açtırmanın sevabından bahseden çok sayıda hadis-i şerif vardır. Daha sonra yaygınlaşan iftar ziyafetleri bu bakımdan bidat olarak yorumlanabilir. Dileriz ki, içlerinde riya ve gösteriş olmayan iftar ziyafetleri BİDAT-I HASENE hükmünde olur…