Metin Arıtürk

BİZDEKİ SABIR KİMSEDE YOK!

Metin Arıtürk

Ata sözlerimizden biri; “Sabrın sonu selamettir” diye ifade edilenidir ve elhak ülke yönetiminde söz sahibi olanlar, en iyi şekilde yerine getiriyorlar bu ata sözümüzün gereğini... Sözün içeriği; karşılaşılan zorluklardan yılıp kaçmamak olup, yönetenlerin bu konuda sergiledikleri azimli sabırlarına ilişkin  olarak iki örneği paylaşmak isterim kamu oyumuzla...

Yıllardır ülkemiz yönetimlerince; “Müttefik ve stratejik ortak” denilip kendisiyle teşriki mesai yapılan ABD’nin bir zamanlar; “Haşhaş ekmeyin/Silahımı kullanmayın..” ve benzer sayısız olumsuzluklarını bir kenara iterek sadece 15 Temmuz 2016’da ülkemizi ele geçirmeye kalkışan bir terörist başını yargılanmak üzere ülkemize göndermeyip barındırmaya devam etmesine rağmen  bir türlü kopamıyoruz kendisinden...  Görüyor musunuz ilgililerimizce gösterilen sabrı?.. Ülkemizi ele geçirmek isteyen terörist başını barındırmaya devam etmede sakınca görmeyen bu ülkeyle ilişkilerimizi sürdürmeye gayret ediyoruz yine de... Hatta, bir ara ülkelerimiz arasındaki ticaret hacminin 100 bin dolara ulaştırılmasının hedeflendiğinden bile söz edildiğini anımsayanlar vardır mutlaka..

Sabır konusunda bir başka kararlılığı; AB konusunda gösteriyorlar ülkemizin etkili ve yetkilileri.. Yarım asrı aşkın zamandan beri şemsiyesi altına girmeye çalışılan AB’nin kapısında beklemeye devam ederken bir de gördük ki Kıbrıs adasında sınır sorunu bulunmasına rağmen Güney Kıbrıs Rum yönetimi de AB üyeliğine kabul edildi ve Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum yönetimi, AB üyeliğine alınmamızı veto etme hakkına sahipler bilindiği gibi... Birkaç gün önce gerçekleştirilen AB liderler zirvesinde ülkemize yönelik herhangi bir yaptırım kararı çıkmadı ama, Doğu Akdeniz’deki kararlılığımızdan vazgeçilmemesi durumunda yaptırıma gidileceğine dikkat çekildi ve bu tehdit nedeniyle “Yaptırım kararı alınırsa Doğu Akdeniz’deki kararlığımız daha da artacak...” diye tepki gösterildiği vurgulandı medya haberlerinde...

Şemsiyesi altına girmek istediğimiz AB’nin iddiasında; “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de gerçekleştirdiği sondaj faaliyetleri, uluslar arası hukuka aykırılık teşkil ediyor...” denilirken zirvedeki bazı AB sözcüleri; istedikleri yerine getirilmezse üyeleri olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimini koruyacaklarını da dile getirme küstahlığında bulunmuşlar ayrıca...

İşte AB’nin bu çifte standartlarına rağmen yine sabretmeyi tercih ediyor ilgililerimiz... Yarım asrı aşkın zamandır çatısı altına girmeye çalışıyorken birdenbire;

birliğinizi başınıza çalın

demenin anlamı olmaz elbet... Öyle ya; boşuna mı gitsin yarım asrı aşkın zamandır seferber edilen gayretler? Atalarımız

“sabrın sonu selamettir”

buyurduklarına göre, sabretmek düşer bizlere de!..

Yazarın Diğer Yazıları