Yoksulluk günümüz dünyasının en önemli sorunları arasında yer alır ve ülkemizde de yoksulluğun boyutları son yıllarda büyümüştür maalesef... Yoksulluğun çok yönlü nedenleri varsa da bunlar içinde en önemli olanları; her alandaki savurganlıklar, yüksek işsizlik sorunu, düşük öğretim düzeyi, ülkede yaşanan ekonomik krizlerdir kanımca da... Tüm kurumlar harcamalarında santimlerin bile muhasebesini yapmaları gerekirken, buna riayet etmediklerini zaman zaman medya haberlerinde gözlemlerken, denetim mekanizmasının işletilmemesi, savurganlığın devamına yol açmaktadır haliyle...
Şayet kurumların geçekleştirdikleri icraatlar sıkı şekilde denetlenir ve bilinçli olarak gidilen bir savurganlık için “Vatana ihanet” cezası yaşama geçirilirse hiç kimse; “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” deme cesaretini bulamaz kendisinde... Kurumların yanı sıra birçok ihtiyaç kaleminde savurganlığa yöneliyoruz bizler de ve bu yüzden kurtulamıyoruz savurganlıklardan...
Ülkemiz ekonomisini düze çıkarma hedefleniyorsa, savurganlıkları önleyecek caydırıcı önlemi bir an önce yaşama geçirmek gerekir evvel emirde ve yukarda belirttiğim gibi bilinçli olarak zarar verenlerin “Vatana ihanet” suçundan yargılanmalarını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır bir an önce... Milyonlarca işsiz yurttaşımıza ekmek kapısı aralayabilmek için, ekonomiyi güçlü kılma dışında bir şansımız yoktur kesinlikle... Çok sayıda vatandaşımız da insanca yaşam koşullarından uzaklaşmışlardır ve bu insanlarımıza sahip çıkılması, kaçınılmazlık arz ediyor sosyal hukuk devleti olma açısından...
8-9 milyon işsizi, 45-50 milyon dar gelirlisi olan ülkemizin sağlıklı şekilde kalkınabileceğinden söz etmek mümkün değildir ve üreten tesislere vücut bulundurulmadıkça, yoksulluğu tırmandıran bu olumsuzlukları aşmayı başaramayacağız. Pandemi süreci nedeniyle ekonomik alandaki sıkıntılarımız tırmandı daha da... Bir zamanlar tarım sektörü sayesinde dünyanın kendi kendine yeterli 7 ülkesinden bir olan Türkiye’miz, tarım ve hayvancılık sektörlerine ciddi önem verdiği taktirde kısa bir zaman dilimi içinde yitirmiş olduğu “Kendi kendine yeterli olma” vasfını, elde etmiş olacaktır tekrardan...
Unutmamak gerekir ki Pandemi’den sonra ülkelerin öncelikleri; altüst olan ekonomilerini düzeltmeyi hedeflemek olacaktır ve tarımsal ürünleri petrolden daha çok önemsemez isek, başka sektörlerde bir başarı elde etmemiz söz konusu olmayacaktır elbet... O halde; tarım ve hayvancılık sektörlerine eğilmeyi önemsemeliyiz öncelikle...
