Giderileceği belirtilen olumsuzluklar varsa, devam ediyor olmaları nedeni, sağlıklı şekilde sorgulanarak ona göre gereken önlemlerin alınmayışından kaynaklanmaktadır kanımca... Asgari düzeye çekileceğine yönelik söylemlere rağmen işsizlik tırmanmışsa, yoksullukla mücadele edileceği vadedildiği halde yoksulluk daha da yaygınlaşmışsa, TL’ye itibar kazandırılacağı ifadeleri hedefine ulaşmadığından TL’miz küçülmeye devam etmişse demek ki bir işe yaramamıştır alınan önlemler... Bu gerçeğin aksi söylenemeyeceğine göre yapılması gereken; seslendirilen hedefleri tutturamama nedenlerinin sağlıklı şekilde sorgulanarak önlem almak olmalıdır elbet...
Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu çok sayıda olumsuzluklar vardır ve birçok önemli konuda yalnızlığa itiliyor olmamız da; nedenlerinin sorgulanmayışındandır maalesef... Her türlü olumsuzluğun aşılabilmesi, ülke yönetiminde söz sahibi olanların önemli konulara birlikte vaziyet etmeleriyle mümkündür evvel emirde ve kamu oyumuzdaki bu beklentinin umursanmaması, önemli bir talihsizliktir ülkemiz ve halkımız adına...
Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları halkın hür iradesini en iyi şekilde yansıtacak mevzuatlarla donatılmamış olsa da sonuçta sandık başına giderek oylarını kullanan seçmenlerin oyları ile yüce makamlara ulaşan vekillerin, sorun ve beklentilere çözüm üretmek yerine sürekli olarak birbirlerini karalamaları, fevkalade rahatsızlığa yol açıyor toplumumuzda... Bir kere daha ifade etmek isterim ki, sağ duyu sahibi vatandaşlarımızın görüşleri ne olursa olsun seçim sonrasında kim iktidara gelmişse başarılı hizmetler ifa etmelerini isterler, başarısızlıkların faturasını kendilerinin ödeyeceklerini bildiklerinden...
“Ülke yönetiminden iktidar kadar muhalefet de sorumludur... Hiç bir muhalefet partisinin halkımızın dile getirdiği beklentiler ve bazı konulardaki yakınmaları için; biz iktidarda değiliz deme lüksleri olamaz.. Kamu oyumuzca arzulanmayan olumsuzluklar yaşama geçiriliyorsa, muhalefet görevini yapamıyor demektir... Ülkemiz ve halkımızın yararına ise muhalefet destek vermeli ve günü geldiğinde; bizler de o hizmetlere destek verdik diyebilmeyi hedeflemelidirler... Bizim oylarımızla seçilenlerin birbirleriyle kavgalı olmalarını istemeyiz... Birçok konuda elbette ki birbirlerini eleştireceklerdir, ancak bu eleştirilerini birbirlerine hakaret eden bir noktaya taşımamalıdırlar... Özellikle dış politikada istişare şarttır... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini Müslüman ülkelerin bile tanımıyor olması, son zamanlardaki bazı gelişmelerde yanımızda yer alan ülkeler bulunmaması, iyi bir dış politika üretemediğimizin göstergesinden başka bir şey değildir... Güney Kıbrıs Rum kesimi AB’ye alınırken bizlerin uzun yıllardır birliğe kabul edilmeyişimiz de dış politikanın bir sonucudur...” diyen vatandaşlarımız, yerden göğe kadar haklılar paylaştıkları bu tespitlerde...
Olumsuzlukların nedenleri sağlıklı şekilde sorgulanmadıkça, önemli sorun ile beklentiler için siyasiler birlikte çözüm üretmeyi benimsemedikçe; sıkıntılar artacak ve daha da büyüyecek siyasilere duyulan güvensizlik..
