“Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan bellidir” sözünün içerdiği anlama bakıldığında, bu yıl pandemi nedeni ile ekonomisi daha da bozulan ülkemizde, 2021 yılının sıkıntılı geçeceğini söylemek için keramet sahibi olmak gerekmez kanımca... Bu ayın 17’sinde TBMM’ye sunulacağı belirtilen bütçede yer alacak yatırım programlarının Ocak ayında açıklanacağından söz edilirken milyonlarca insanımızın yatırımları önemsemediklerini gözlemledim ziyaret ettiğim mekanlarda... “Şu anda halkımızın en önemli beklentisi, kısmen de olsa insanca yaşam koşullarına kavuşmaktır. Milli gelir dağılımında adaletsizlikler vardır ve bu adaletsizliğin en önemli halkasını ücret dengesizliği teşkil etmektedir... Sayemizde ulaştıkları yüce makamlarda sadece kendilerini ve kendileri gibi olanları insanca yaşam koşullarının en alasına kavuşturanlar, vicdani muhasebeden de nasiplerini almış değillerdir.. Çizilen pembe tablolar karın doyurmuyor ve tüm ilgililer bu gerçeği çok iyi biliyorlar.. Önemli beklentilere kısa zamanda çözüm üretmek mümkün olmadığına göre vatandaşı rahatlatmak adına yeni bütçe görüşmelerinde ücret dengesizliğini giderecek önlemlere iktidar olsun, muhalefet olsun ağırlık vermelidirler ve bu beklentiyi gerçekleştirmek hiç de zor değil...” sözleriyle tepkilerini dile getirenler, yerden göğe kadar haklılar elbet...
Fırsat buldukça geçmişteki yazılarımda ücret dengesizliğine dikkat çekerken, üç alternatifi iletiyordum ilgilillere.. Alternariflerden biri; az alana çok, çok alana az, bir diğeri tüm maaş ücretlerine seyyanen zam yapılması, yani bir müddet için milletvekili ve diğer dolgun ücretlilerle düşük gelirlilere eşit oranda zam ve diğeri ise uygun görülecek bir zaman dilimi boyunca dolgun maaşlıların ücretlerine zam yapılmayarak onlara bütçeden ayrılacak payın dar gelirli memur ve emeklilere verilmesi...
Halkımızın en önemli beklentisi, hasret kaldığı refahın teessüs ettirilmesidir ve bu beklenti dışında hiç bir hizmeti umursamıyorlar içinde bulundukları elverişsiz koşullar nedeniyle... Sosyal hukuk devleti olmanın gereği icra edilse ücret dengesizliğini asgari düzeye indirgemek, yurttaşlarımızın da ifade ettikleri gibi hiç de zor değil... Yüce dinimiz de sıkıntıların eşit koşullarda göğüslenmesi gerektiğini öngörmektedir ama umursamıyorlar yüce Rabbimizin adını ağızlarından düşürmeyenler... Bu düşünceler içinde, tüm muhalefet partilerinin başta kendileri olmak üzere diğer dolgun maaş alanların ücretlerine yapılacak zammın dar gelirlilere tahsis edilmesine yönelik bir teklif sunmalarını öneriyorum TBMM’ye ve varsın kabul edilmesin!..