Vatandaşın elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemekte dahi güçlük çektiği bir dönemde; “Yeni Ekonomi Modeli” diye ihracatçının döviz bedelinin %25’ine, milletimizin yastık altındaki birikimine, kadınların bileziklerine, takılarına dahi göz dikildi.. Hayırdır, bu millet neden verecekmiş altınını, dövizini.. Faize, imtiyazlı holdinglere, israfa kaynak olsun diye mi?
Son 20 sene içerisinde tam 170 devlet kuruluşumuz satılırken, 240 devlet kuruluşu teslim alındı ve bunlar da satıla, satıla elde sadece 70 tanesi kaldı.. Bu da yetmedi, yokluk fonu kurularak, elde avuçta kalanları burada toplayıp bunların üzerinden de borç alındı.. Devlete ait 6 bine yakın tapu satıldı.. Bütün bunlar da yetmemiş olacak ki; Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesi, ülkenin kefen parası olan 41 Milyar TL harcandı, üstüne Merkez Bankası’nın döviz rezervi -55 milyar dolara irdirildi.. Devletin tüm kaynaklarını bitirilirken, bu milletin parasıyla 513 milyar dolar faiz ödendi.. İmtiyazlı holdinglere milyarlarca dolar aktarıldı.. Milletimizden 20 senede 2,4 trilyon dolar vergi toplandı. Pandemi de vatandaşına en az nakit yardımı yapan 3 ülkeden biri olduk, hatta vatandaşa İBAN numarası verildi. Yetmedi yılbaşından bu yana elektriğe konutlar için %125, işyerleri için %168 zam yapıldı.. Doğalgaza zam, köprü/otoyola zam, vergi/harçlara zam yapıldı.
Milletimiz dondurucu soğuklarda ucuz ayçiçek yağı kuyruğunda, halk ekmek kuyruğunda bekliyor.. Elektrik faturasını ödeyememiş, karanlıkta, soğukta oturuyor.. Geçtiğimiz günlerde boş baklava dönemi başladı şimdi de boş tost, boş gözleme haberlerini hepimiz okuyoruz.. Taneyle salatalık satılıyor, pazarlarda kırık havuç satışı yapılıyor, insanlar perişan olmuş ama bu da yetmez, şimdi bir de üstüne yastık altındakileri verin deniliyor.
Eskiden bir söz vardı; Her şeyi devletten beklemeyin diye, şimdi o söz tersine döndü ve değişti; Her şeyi de milletten beklemeyin.. Biraz da devlet olarak siz bir şeyler yapın; Mesela tasarruf edin, kaynak üretin.. Efendim bakın ne güzel KDV’de %7 indirim yaptık deniliyor ya, iyi de her zaman olduğu gibi kaşıkla verip kepçeyle almaya, vatandaşın sağ cebine 3 lira koyarken sol cebinden 10 lira almaya devam ediliyor.
Önce adeta yağmur gibi yağan doğalgaz, elektrik, kömür, köprü/otoyol zamları, elektrik faturalarının bir ayda %100’den fazla artışı, borç/faiz ve beton-/çimento ekonomisi nedeniyle patlayan döviz kurları ve büyük ölçüde buna ve üretimsizliğe bağlı olarak yıllık %115, aylık dahi %15 seviyesine gelen enflasyon.. Ardından gıda ürünlerinden alınan KDV’de %7’lik indirim.. Ellerinize sağlık da fiyatlar bir ayda %15 artarken, %7’lik KDV indirimi devede kulak dahi değildir.. Bu indirim sadece 2 haftalık enflasyonla yok olup gitti bile.
