Türkiye'mizde son zamanlarda hızlanan beyin göçüne baktığımızda, sömürgeciliğin şu anda merkezi olan bir ülkede olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.. Türkiye'yi hangi ülkeye giderseniz gidin ucuz iş gücü olan ülke olarak tanımlarlar.. Dolayısıyla ucuz iş gücü olunca bizim nitelikli personelimiz ucuz iş gücünün içine katılmak istemiyor.. Avrupa'da bir genç, ben bu hafta sonunu Paris'te geçirmek istiyorum dese planını yapar, uçağına atlar ve tatilini orada geçirir.. Bu konuda Türkiye'ye baktığımızda ise Türkiye'de bir gencimiz, ben bir hafta sonunu Paris'te geçirmek istiyorum derse, eğer ömür vefa ederse 25/30yıllık bir birikimin ardından gidebilir.. Dolayısıyla insanımız bu umutsuzluğu yaşamak istemiyor ve ülkeden gidiyorlar.. Bu yüzden Türk milleti olarak şu değişimi yapmak zorundayız, biz ucuz iş gücü değiliz kardeşim, bilakis biz kaliteli işler çıkaran pahalı iş gücüyüz.. Nitekim bunu mobilya sektöründe, tekstil sektöründe gözlemliyoruz.. Herkes, Türkiye çok kaliteli iş yapıyor diyor. Yaptığımız kaliteli işi neden bedava veriyoruz, neden en ucuz işçiyi biz çalıştırıyoruz diye sormak lazım.