YENİ BİR GÖÇ DALGASI MI!

Suriye’de çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Soçi'de gerçekleşecek Suriye zirvesine sayılı günler kala İdlib'e saldıran Esad güçlerinden kaçan Suriyelilerin sınırımıza doğru gelmekte oldukları belirtilmekte. 4 Milyon Suriyelinin bulunduğu ülkemize 2 milyon sığınmacının daha gelebileceği korkusu var. Esad yönetiminin İdlib'e saldırmaya başlamasıyla yeniden alevlenen Suriye Savaşı, Türkiye açısından çok kritik sonuçların habercisi gibi.

Suriye'de kalıcı barışın sağlanması için Türkiye'nin Rusya ve İran'la birlikte hayata geçirdiği Astana sürecinin Şam rejimi yüzünden sıkıntıya girdiği belirtilirken,  Suriye rejiminin İdlib'in güneyine düzenlediği hava saldırıları üzerine yüzbinlerce kişi Türkiye sınırına doğru ilerlemekte. Türkiye, İdlib sorununun bir an önce çözülmesi için adımlar atarken sahada sabotajlar devam ediyor. İdlib'in güneyinde saldırılarına devam eden Suriye rejimi bugüne kadar 75 köyün kontrolünü ele geçirdi. Suriye rejiminin İdlib vilayetindeki saldırıları yeni göç dalgasını tetiklerken, 115 köy ve belde saldırılar yüzünden boşaltılmak zorunda kaldı.  Saldırıların olduğu bölgeden çıkartılan 164 bin kişi Türkiye sınırı yakınındaki 314 bölgeye yerleştirildi. İdlib'in güneyinden çıkan siviller için harekete geçen Türkiye Diyanet Vakfı, İdlib şehir merkezi, Der Hasan, Der Kuş, Atme ve Babiska bölgelerinde bin aile için bin kişilik çadır kamp kurdu. Ayrıca göç edenlere gıda, battaniye, yatak, soba ve temizlik gibi temel ihtiyaç maddeleri dağıttı. Suriye'de gerginliği azaltma bölgeleri Doğu Guta ve İdlib'deki ateşkesi ihlal eden rejim ve destekçilerinin son dönemde yoğunlaştırdığı saldırılarında 400 kadar sivil yaşamını yitirdi. İdlib'e gerçekleştirilen saldırılar, Astana'da güçlükle kurulan aritmetiği bozabilecek riskler taşıyor. Üstelik Suriye rejiminin, halkı doğrudan hedef alması ve toprak kazanımına yönelik manevraları, çatışmaları yeni boyutlara taşıyabilecek nitelikte. Esad, Soçi'de, ocak sonunda yapılması planlanan kongresi öncesi muhalifler üzerinde avantaj üstünlüğü sağlamak istiyor"

Diğer taraftan Suriye'nin kuzeyinde terör şeridine izin vermek istemeyen TSK, YPG'nin yuvalandığı İdlib'e olası operasyon hazırlıklarını tamamlarken, 17 Ocak'taki kritik MGK'dan çıkacak karar bekleniyor. ABD'nin silahlandırmaya devam ettiği terör örgütü YPG'nin İdlib'deki varlığı devam ederken, TSK'nın operasyon hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Sınır ötesindeki birliklerini takviye eden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), İdlib’de 4’üncü gözlem noktasını oluşturuyor. Afrin’i dört tarafından kuşatan TSK, hazırlıklarını tamamladı Suriye’nin İdlib kentinde aralık ayının son günlerinden itibaren peş peşe yaşanan gelişmeler, bölgeyi yeniden barut fıçısına çevirdi. Hmeymim Hava Üssü’ndeki Rus uçaklarının insansız hava aracıyla vurulması, Astana mutabakatını tehdit eden bir diğer gelişme oldu.

İdlib’de sıcak çatışma ortamına dönülmesi ve Türkiye’ye yönelik PYD/YPG tehdidinin yeni bir boyut kazanması üzerine, Ankara, Suriye topraklarında Fırat Kalkanı ile başlattığı askeri harekâtı genişletmeyi gündemine aldı. Bu çerçevede, 17 Ocak’ta toplanacak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kritik önem taşıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri  (TSK), İdlib’deki birliklerini bölgeye hafta başında ulaşan konvoylarla takviye etti ve 4’üncü gözlem noktasını kurma aşamasına geldi. Böylece Afrin tam anlamıyla kuşatma altına alındı. TSK, Afrin’e yönelik operasyonu siyasi karar alındığı anda zaman kaybetmeden başlatmaya yönelik hazırlıklarını tamamladı. Esad güçlerinin İdlib’in doğusunda ve güneyinde kara ve hava operasyonları gerçekleştirmesi nedeniyle, 200 binin üzerinde sivil Hama ve Humus’tan İdlib merkezi ve Türkiye sınırına doğru göç etmeye başladı. Cilvegözü Sınır Kapısı’na yaklaşan Suriyelilerin sayısının 100 bini aştığı belirtiliyor.

Evet, Türkiye yeni bir göç tehlikesiyle karşı karşıya. Bakalım, bu işin sonu nereye varacak.