ZAMLAR BIKTIRDI!

Başka ülkelerin ülkemize yönelik haksız kararlarını şiddetle kınayarak tepki gösteren halkımız, kendisini insanca yaşam koşullarından uzaklaştıran zamlara da tepki gösteriyor ve bu tepkisinin medyada yeterince dile getirilmediğinden sitem ediyor aynı zamanda…

Zorunlu ihtiyaç kalemlerinden elektrik ve doğalgaza yapılan zam oranlarının çok yüksek olduğundan söz eden hemşerilerim, dün sabah 100 kuruştan satılmakta olan Ekmek’in fiyatına %25 oranında zam yapılarak 125 kuruştan satıldığı gerçeği ile karşı karşıya kalınca; “Zam, satın alma gücümüzü azaltıyor ve bu nedenle Ekmek fiyatında gerçekleşen artışa da üzüntü duyduk.. Fırıncı esnafına tepkili olmaya hakkımız yok.. Artan maliyet nedeniyle buna mecbur kaldıklarını bildiğimizden, ekonomik alanda maliyetleri arttıran olumsuzlukların her geçen gün daha da yaygınlaşmasına üzülüyoruz… Milli gelir dağılımında adaletsizlik yaşanmaktadır ve bu adaletsizliğin birinci derecedeki mağdurları işsizler, diğer mağdurları ise dar gelirlilerdir. Kendileri için dolgun ücreti yaşama geçiren zevat, geriye kalan halkımız çoğunluğunun refahsızlık bataklığında çırpınıyor olmalarını umursamamaya devam ediyorlar… İşsizlere ekmek kapısı aralamak için ciddi önlemler alınmazken, ücret dengesizliğinin yol açtığı mağduriyetin giderilmesi için de gereği yapılmıyor…” sözleriyle tepki gösterirlerken, mağduriyetlerini seslendirmede çok yetersiz kaldıklarını dile getirdikleri medyadan da sitem ediyorlardı ayrıca…

Halkımız, satın alma güçlerini eriten zam uygulamasına tepki göstermede ve de mağduriyetlerini dile getirilmesinde yetersiz kalan medyadan sitem etmede, yerden göğe kadar haklıdır kanımca… Hemşerilerimin ifade ettikleri gibi; dün sabah sofralarımızın vazgeçilmezi olan Ekmek’e zam yapılması, Ekmek imalatındaki maliyetin artışı nedeniyledir elbet… Ekonomik alanda içine girilen sıkıntılı sürecin faturasını sadece dar gelirli vatandaşlara çıkarmak haksızlıktır ve bu haksızlığın giderilmesi için milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin en önemli halkasını teşkil eden ücret dengesizliğine vaziyet etmek gerekir öncelikli olarak…

Bir ülke toplumunun sevinçte ve kederde bir olması gerektiği  güzelliğinin dikkate alınması durumunda, şu an ekonomik alanda karşı karşıya kalınan sıkıntıların eşit şekilde göğüslenmesini sağlamanın kaçınılmazlık arz ettiğine hükmetmemek imkansız… Devlet kapısında çalışanların ve bu kapıdan emekli olanların aldıkları ücret arasında çok büyük bir dengesizlik vardır ve bu dengesizliği herkesten daha iyi bilen ilgililer, ücretleri ayarlarken sadece kendilerini ve kendi gibilerini dikkate almayı sürdürüyorlar yine de…

Milyonlarca insanın mağduriyetine sebebiyet veren ücret dengesizliğini asgari düzeye indirgemek için alınabilecek önlemler vardır ve bunları;

Maaşlara yapılacak zamların bir müddet için seyyanen, yani yüzde üzerinden değil de eşit rakamlarla gerçekleştirilmesi,- Yüksek ücret alanlara az, düşük ücret alanlara yüksek oranda zam yapılması, ya da yine bir müddet için çok yüksek ücret alanların ücretlerine hiç zam yapmaksızın onlara verilecek artışın düşük ücretlilere aktarılması

diye ifade etmek mümkün… Tabii ki, daha sonra ücretler arasında yeniden büyük dengesizlik oluşturacak uygulamalara geçit vermeme noktasında da gereken önlemler alınmalıdır mutlaka…

İnsanca yaşam koşullarına sahip olmak ülkemizde yaşayan her bireyin en doğal hakkıdır ve hiç kimsenin kendi refahını başkalarının refahsızlığı üzerinde inşa etmeye hakkı yoktur asla!.. Ülkemize yönelik küstahça söylemlerin ve haksız kararların karşısında yekvücut olan halkımızın, sıkıntıların eşit şekilde göğüslenmesini sağlayacak uygulamaların yaşama geçirilmesi beklentisine kulaklar tıkalı kalmamalı diyerek dikkatini çekiyorum etkili ve yetkililerin!..