ZEHİR, ZIKKIM OLSUN!
Türkiye, 2017 yılında yüzde 7.4 oranında kalkınmışmış! Kulağa çok hoş gelen bir rakam! Açıklanan rakam doğruysa, Dünya ülkeleri arasında kalkınmada neredeyse birinci ülke konumundayız.
Türkiye, 2017 yılında yüzde 7.4 oranında kalkınmışmış! Kulağa çok hoş gelen bir rakam! Açıklanan rakam doğruysa, Dünya ülkeleri arasında kalkınmada neredeyse birinci ülke konumundayız.
Bu işin hesabı, diğer bir deyimle kalkınmanın oranı nasıl tespit edilir, buna pek aklımız ermez. Çünkü bu iş, ihtisas işi. Maliye uzmanı olmak gerekir ki, maalesef bizde bu cevher, bu yetenek yok!
Kalkınma denince, biz kendi bütçemize göre hesaplama yaparız. Geçen yıl mali durumum nasıldı, bugün nasıl! Banka borçlarımı, kredi kartı borçlarımı vaktinde ödeyebilmiş miyim. Yapabildiğim bir birikimim var mı! Yeni bir ev mi, arsa mı aldım. Evin mobilyalarını mı değiştirdim. Yeni beyaz eşyalar mı aldım. Yoksa hala NUH Nebiden kalma olanları mı kullanmağa devam ediyorum. Geçen yıl elime geçen parayla neler alabiliyordum, bugün elime geçen parayla neler alabiliyorum. Tatil yapabiliyor muyum. Bunun için ayırdığım bir bütçem var mı! İş yerimde daralma mı var, genişleme mi! İşte, bu soruların cevabına göre, kendi durumumu saptarım!
Samimi olarak söylüyorum. Bu açılardan, kendi durumumu irdelediğimde, hiçbir olumlu sonuç bulmadım. Bırakın olumlu sonuç bulmayı, geçen yıla göre, maddi durumumun çok daha kötüye gittiğini yaşayarak biliyorum. Peki, bu yüzde 7.4 oranındaki büyüme nasıl gerçekleşmiştir. Benim gibi emekli arkadaşlarıma soruyorum, iki gözü, iki çeşme ağlıyorlar. Memurları derseniz, onların durumları da nanay! İşçi, esnaf, çiftçi, kan ağlıyor. Öyleyse, kalkınan kim veya kimler. Bu yüzde 7.4 oranındaki büyümenin kaymağını yiyenler kim!
Vatandaşların yüzde 95’inin kıyısından, köşesinden geçmeyen bu büyüme oranı şayet gerçekçe, bundan yararlananlar vurguncular, talancılar, yağmacılar, tosunlar, tosuncuklar olsa gerektir.
Bu durumda ben de diyorum ki, 2017 yılında gerçekten de Türkiye yüzde 7.4 oranında büyümüşse, benim payıma düşeni yiyenlere
ZEHİR ZIKKIM OLSUN!!!
ANEKDOT
Lise yıllarından arkadaş olan iki kişi yıllar sonra birbirlerini görmüş, sarmaş dolaş olmuşlar. Arkadaşlardan biri gayet şık, üzerinde hepsi de marka kalite elbiseler, pahalı olduklarını haykıran saat ve gözlükler varmış. İyi beslenmeden mütevellit gayet de kilo aldığı belli oluyormuş.
Diğeri ise hırpani kılıklı, üzerindeki elbiseler öylesine eski ki neredeyse dökülecekler gibi. Lise yıllarına göre hayli zayıflamış, neredeyse (üflesen, uçacak) gibi.
Her haliyle zengin ve komprador olduğu anlaşılan kişi, yoksulluğu yüzünden okunan arkadaşına takılarak söylenmiş:
-Bu ne hâl dostum! Seni gören (millet açlıktan kırılıyor) zanneder.
Beriki cevap vermiş:
-Seni görünce de, bu işin sebebini fark eder!
TAŞLAMALAR
1 NİSAN ŞAKASI MI
YEDİ DÖRTLÜK BÜYÜME
BÜYÜDÜKSE GERÇEKTEN
PAYIM GİTMİŞTİR KİME
KİM ALDIYSA PAYIMI
ZEHİR HEM ZIKKIM OLSUN
TAKILSIN BOĞAZINA
KILÇIĞI VURGUNCUNUN
HİSSEDERDİK ELBETTE
BÜYÜSEYDİK GERÇEKTEN
VURGUNCU, TALANCIYI
ÖRNEK Mİ ALAYIM BEN
EMEKLİ, MEMUR, İŞÇİ,
ÇİFTÇİ, ESNAF KAN AĞLAR
PEKİ KİMDİR BÜYÜYEN
BİL VURGUNCU AĞALAR
Bakmadan Geçme




