ZEMZEMLE YIKASANIZ, YİNE DE NECİSTİR!!!

Diyanet İşleri Başkanlığı, sayıları 150 bini bulan personel maaşlarının katılım bankaları aracılığıyla ödenmesine ilişkin çalışmalar yapmış ve bu konuda il müftülüklerine genelge göndererek, bundan böyle personel maaşların katılım bankalarına yatırılmasını istemiş. Bu işi, sözde faizle mücadele için yapıyormuş!

Yahu, bu Diyanet Teşkilatının maaşları nereden ödeniyor. Devlet hazinesinden değil mi! Peki, Devlet haziresinin gelirleri arasında meyhaneden, kerhaneden, kumarhaneden ve benzeri yerlerden gelen vergiler yok mu! Devletin gelirlerine faiz işlemiyor mu! Bir vatandaş, vergisini zamanında ödemeyince, faiziyle birlikte ödemek zorunda kalmıyor mu!

Diyeceğimiz şu ki, devlet hazinesinin kendisi zaten faizle işleyen bir sistem. Devletin kendisi faiz alıyor, faiz ödüyor. Bu durumda Devlet Hazinesinden alınan maaşı ha katılım bankalarından almışsınız, ha diğer bankalardan, ne fark eder. Diyanetin başındakilere göre zaten

NECİS BİR

PARA!

Yani, Diyanete göre

NECİS

olan bir para, maaş olarak katılım bankalarına yatırıldığında temizlenmiş mi oluyor!

Bakın, bu katılım bankalarının oyunlarını da açığa çıkarmak açısından belirtelim. Güya bu bankalarda kâr zarar ortaklığı var. Ama bilinen bir gerçektir ki, katılım bankalarının

(KÂR PAYI)

adı altında, mudilerine gösterdikleri kazanç, her ne hikmetse hep diğer bankaların verdikleri

FAİZLERDEN

bir-iki puan düşük olmaktadır. Şimdiye kadar hiçbir katılım bankasının mudilerine

(ZARAR ETTİM)

dediği de olmadı. Hep kâr etmiş gibi görünür, lâkin kârı düşüktür! Gerçekten kâr zarar ortaklığıysa bir ay da zarar etsin! Ticaret yapan, hiç mi zarar etmez. Ya da, hiç mi astronomik miktarda kâr elde ederek, mudilerine yüksek oranda kâr tahakkuk ettirmez. Katılım bankalarına para yatıranların ifadelerine göre, gösterilen kâr ne hikmetse hep aynı orandadır. Ne artar, ne eksilir. Ticarette işletilen bir paranın hep aynı oranda kâr ettiği, zararının veya kârının artmadığı katılım bankaları haricinde nerede görülmüştür!

Yani, dindar geçinmek adına kendi kendimizi kandırmayalım. Diyanet mensuplarının maaşlarının katılım bankalarıyla, diğer bankalara yatırılmaları arasında, faize bulaşmış olması açısından hiçbir fark yoktur. Çünkü paranın özü faizlidir. Meyhanecinin, kerhanecinin vergisiyle zaten kirlenmiş(!) bir paradır. Bu ülkede adı

MANUKYAN

olarak bilinen Ermeni asıllı bir

GENELEVLER

PATRONİÇESİNİN

bir zamanlar Türkiye’de vergi rekortmeni olduğunu da bu arada anımsatalım! Bu sebeplerle diyoruz ki, Diyanet teşkilatı mensuplarının maaşlarını değil katılım bankalarına yatırmakla,

ZEMZEMLE YIKASANIZ bile NECASETİ KALKMAZ!!!

TAŞLAMALAR

GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK

İŞİNDE PEK MAHİRDİR

OLAN BİTENLERE BAK

BÖYLEDİR BU ZAHİRDİR

KONUŞULACAK KONU

KALMADI MI ÜLKEDE

ŞİMDİ TEK KONUŞALAN

CE-HA-PE’DİR, CE-HA-PE!

SARAYA KİM GİTTİYSE

GİTSİN BİZE NE BUNDAN

MİLLET İŞ-AŞ DERDİNDE

ONLARIN DERDİ BÜHTAN

KILIÇDAROĞLU-İNCE

DÜŞMÜŞLER BİRBİRİNE

BELLİ YAĞ SÜRÜYORLAR

TAYYİBİN EKMEĞİNE